Filters
Rusça ve Türkçe Deyimlerde Renk Adları

Leyla BABATÜRK

Article | 2023 | Dil Araştırmaları. Uluslararası Hakemli Dergi17 ( 32 )

Renkler insanların dünyayı algılama yollarından biridir. Her dilde renkler belirli sözcükler ya da kelime grupları aracılığıyla belirtilir. Ana renk adları bir dilin temel söz varlığına girer ve özgündür. İnsan bilincinde renkler ile ilgili bilgilerin toplamı, mensup olduğu halkın renk algısını belirler. Bu nedenle renkler, her kültürde belirli kavramları simgeler ve sözel olmayan iletişimde önemli yer tutar. Renklerin bu işlevi kültürel boyutları ile ilgilidir. Dilde kullanılan renk adlarının işlevleri ve taşıdıkları anlamlar başka kelimelerle bir araya geldiğinde oluşturulan kelime gruplarında ortaya çıkar. Dolayısıyla renklerin k . . .ültürel boyutu ile dilde renk adlarının dilsel boyutunu birbirinden ayırarak incelemekte fayda vardır. Mevcut makalede birbirinden farklı iki dil ile iki kültürde kullanılan ve renk adı içeren deyimler anlam bilimsel açıdan incelenerek benzerlikler ve farklılıklar tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırmada betimleme, karşılaştırmalı analiz ve karma analiz yöntemlerinin yanı sıra anlam bilimde sözcüklerin derin anlamlarını incelemeye yarayan bileşenler analizi ve dağılım analizi kullanılmıştır. Yapılan araştırma esnasında hem Rusça hem Türkçe deyimlerde daha sık üç ana renk adının (siyah, beyaz, kırmızı) geçtiği, bazı renk adlarının (gri, turuncu, lacivert) Türkçe deyimlerde hiç kullanılmadığını, muhtemelen alıntılama yoluyla dillere kazandırılan deyimler arasında yapısal ve anlamsal eşdeğerliliğin mevcut olduğunu gösteren sonuçlara ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: renk adları, deyimler, Rusça, Türkiye Türkçes More less

A73 (Möndür-Sokkon VI) ve A74 (Sakıyla-Kobı I) Yazıtları Üzerine Anlamlandırma Denemesi

Muhammed Mustafa BAKIR

Article | 2021 | Dil Araştırmaları. Uluslararası Hakemli Dergi15 ( 29 )

Eski Türklerin en önem verdikleri yerlerden biri olan Altay Dağları, onlar için hem maddi hem manevi özelliğe sahiptir. Bölgede çeşitli su kaynakları ve ormanlık alanlar mevcuttur. Ayrıca dağ kültünün etkisiyle birlikte bölge kutsal kabul edilmiştir. Çok eski dönemlere dek uzanan Dağlık Altay’daki yaşamın izlerinin en somut örneklerinden biri bölgede tespit edilen yazıtlardır. Bölgede bulunan yazıtların sayısının fazlalığı burasının önemli kültür merkezlerinden biri olduğunu ve insanların okuma-yazma oranlarının yüksek olduğunu ortaya koymuştur. Yazıtların yanı sıra bölgede pek çok kaya üstü tasvir de mevcuttur. Bütün bunlar dönemin . . . şartları çerçevesinde bölge insanının önemli bir kültür birikimine sahip olduğunu göstermiştir. Dağlık Altay’da bulunan yazıtların okuma ve anlamlandırılma çalışmaları bilimsel olarak bölgenin ve bölge insanın anlaşılması hususunda oldukça önemlidir. Dağlık Altay’da bulunan yazıtların tamamı tasnif edilmiş olsa da tamamı okunmamıştır. Bu çalışmada bölge insanını ve onların ilişkilerini yansıtan yazıtlar arasında yer alan A73 Möndür-Sokkon VI ve A74 Sakıyla-Kobı I yazıtları üzerinde yapılan okuma önerisi sunularak yazıtlar içerik özelliklerine göre ele alınmış ve toplum-siyaset ilişkisi ortaya konmaya çalışılmıştır More less

Şor Türklerinin Atasözleri

Semih BABATÜRK

Article | 2022 | Dil Araştırmaları. Uluslararası Hakemli Dergi16 ( 31 )

Günümüzde kaybolma sürecinde olan diller arasında yer alan Şor Türkçesi Güney Sibirya topraklarında yaşayan yerli halk tarafından kullanılmaktadır. 20. Yüzyılın başlarında yazı dili olarak kullanılmış olsa da günümüzde sadece konuşma dili olarak kullanılan Şor Türkçesi büyük ölçüde Rusçanın etkisinde kalmıştır. Çünkü Şor Türklerinin yaşadıkları bölgede Rusça her alanda çok aktif bir şekilde kullanılan dildir. Hatta yeni nesillerin anadili de maalesef Rusça olmuştur. Şorca gençler arasında ikinci dil durumundadır. Bazı gençler tarafındansa hiç bilinmemektedir. Atasözü, bir halkın manevi kültürünü, edinilen hayat tecrübesini, kültürel . . . değerlerini, inançlarını yansıtan özel kalıp ifadelerdir. Şor Türkçesi de bu bakımdan zenginlik gösterir. Şor kültürü ve Şor dilinin söz varlığını atasözlerinde görmek mümkündür. Günümüz Türk toplulukların atasözleri üzerine pek çok bilimsel çalışma yapılmıştır. Şor Türklerinin atasözleri ile ilgili kapsamlı bir inceleme bulunmamaktadır. Çalışmada Şor Türkçesinde kullanılmakta olan atasözleri konu bakımından tasnif edildikten sonra anlam ve işlev açısından incelenmiştir. Bu atasözlerinin Türkiye Türkçesi karşılıkları parantez içinde verilmiştir. Ayrıca Şor atasözleri ile Türkiye Türkçesindeki atasözleri yapı ve anlam açısından karşılaştırılarak özellikle anlam açısından benzer olanlar belirlenmiştir. Farklı yazılı kaynaklardan derlediğimiz Şor atasözlerini kapsamlı bir şekilde inceleyerek Şor halkının unutulmaya yüz tutan kültürü, gelenek görenekleri, dünya görüşü, düşünce yapısı hakkında çok değerli bilgiler elde edilmiştir More less

Köktürk Harfli Yenisey Yazıtlarındaki Kadını Bildiren Kelimelerin Anlamına Göre Eski Türklerde Kadın İmajı = The Image of Women in Old Turks Within The Meaning of The Words Which Reported Women and Passed at The Kokturk Lettered Yenisey

Nurdin USEEV

Article | 2012 | Dil Araştırmaları. Uluslararası Hakemli Dergi ( 11 )

Makalede Köktürk harfli Yenisey yazıtlarında geçen ve kadını ifade eden kelimeler ele alınarak onların etimolojik yapısından ve anlamından hareketle Eski Türk kültüründe kadına nasıl bakıldığı saptanmaya çalışılmıştır. Örneğin, kişi kelimesinin hem erkeği, hem de kadını bildirmesi Eski Türklerde erkekle kadının aynı seviyede algılandığını göstermektedir. Ebçi kelimesinin morfolojik yapısı ve leksik anlamı kadının daha çok evde oturduğunu ve ev işleriyle uğraştığını gösterir. Sonuç olarak Eski Türklerde kadının daha çok aile içindeki görevi ve yerine göre adlandırıldığı, onlara hor bakılarak ikinci sınıf olarak algılanmadığı ortaya . . .çıkmıştır. - Anahtar sözcükler: Eski Türklerde kadın, Köktürk harfli Yenisey yazıtları, kadın imajı, ebçi, kiş More less

E 147b, E 148 ve E 150 numaralı Yenisey Yazıtları Üzerine

Argen ŞABDANOV

Article | 2022 | Dil Araştırmaları. Uluslararası Hakemli Dergi16 ( 30 )

Eski Türk yazıtlarının içinden sayısı bakımından en çok olan Yenisey Yazıtları’dır. Yenisey Yazıtları’nın sayısı ile ilgili kesin ve net bir bilgi bugün bile bulunmamaktadır. Bilim dünyasında Yenisey Yazıtları’nın numaralandırılmış olanları daha çok bilinmiş durumda. Fakat numaralandırılmamış birçok Yenisey bölgesinde bulunan yazıtlar da mevcuttur. Numaralandırılmış 154 Yenisey yazıtının içinde numarası veya adı geçen ama hiçbir bilgi bulunmayan yazıtlar da vardır. E 146, E 148, E 150 ve E 151 numaralı yazıtlarıyla ilgili bilgiler neredeyse hiç yoktur. E 121, E 132 ve E 133 yazıtlarıyla ilgili bilgilerin olmasına rağmen yazıtların m . . .etinleri şimdilik bilim dünyasına sunulmamıştır. Numaralandırılmış Yenisey Yazıtları’nın bu tür sorunları halihazırda mevcuttur. Bu makalede Yenisey Yazıtları’ndan E 147b (Ongar-Hovu I) yazıtının birinci kez, E 148 (Ongar-Hovu II) ve E 150 (Kurbustu-Taş II) yazıtlarının yeniden okuma ve anlamlandırma önerisi yapılmaya çalışılmış, söz konusu yazıtların metinlerinin özellikleri üzerinde durulmuştur More less

KÖL TİGİN KİŞİ ADI VE MANAS'IN AYKÖL EPİTETİ

Nurdin USEEV

Article | 2017 | Dil Araştırmaları. Uluslararası Hakemli Dergi ( 20 )

Türk Dünyasının bin senelik destan geleneğini, tarihini, kültürünü ve dünya görüşünü kendi içinde barındıran Manas Destanı, bilim adamlarının çoğunluğuna göre VI-XI. yüzyıllar arasındaki Eski Türk devrinde oluşmaya başlamış, bundan dolayı o devrin bazı özelliklerini yansıtmaktadır. Bunu sadece söz konusu destanda bulunan bark, türk gibi kelimeler ve bu kelimelerin yansıttığı kültürel-etnografik bilgiler kanıtlamaktadır. Bilindiği gibi II. Türk Kağanlığı'nın kurucusu İlteriş Kagan'ın oğlu Köl Tigin bu devletin gelişmesinde, büyümesinde büyük katkı sağlayan kahramandır. Onun ismi çalışmalarda Kül Tegin, Köl Tigin şeklinde okunmakta, k . . .öl kelimesinin anlamı hakkında değişik görüşler ileri sürülmektedir. Örneğin, kül şeklinde okuyanlar bu kelimenin yanan şeylerden artakalan toz maddeyi, külü bildirdiğini ve ateş kültü ile ilişkili olduğunu düşünmektedirler. Köl varyantını tercih edenler de söz konusu kelimenin 'göl' anlamına gelerek bir insanın göl gibi geniş bilgisini, entelektüel ya da ruhanî gücünü temsilen 'göl' sembolüne işaret ettiğini ileri sürmektedirler. Bunun yanı sıra Manas'ın en önemli epiteti olan ayköl kelimesi gölü bildiren köl kelimesinden oluşmakta ve onun yüce, geniş gönlünü, aff edici, merhametli, hoşgörülü kişiliğini yansıtmaktadır. Bu ve bunun gibi diğer bilgiler Köl Tigin kişi adındaki köl kelimesinin gölle ilgili olabileceğini desteklemektdir More less

KÖKTÜRK HARFLİ YAZITLARDAKİ ‘ESİZ’ KELİMESİ ÜZERİNE = On The Word of ‘Esiz’ in The Kokturk Letter Inscriptions

Nurdin USEEV

Article | 2019 | Dil Araştırmaları. Uluslararası Hakemli Dergi ( 24 )

Vefat eden şahısın kimlerden, nelerden ayrıldığını, kimlere, nelere doyamadığını, hayatında ne gibi önemli işleri yaptığını, kaç yaşında vefat ettiğini anlatan kısa metinlerden oluşan Köktürk harfli Güney Sibirya Yazıtları’nda, özellikle Yenisey Yazıtları’nda en çok esiz / esizim kelimesi geçmektedir. Bu kelime bilim adamları tarafından farklı şekilde yorumlanmış; bundan dolayı yazıtların tamamı değişik anlam kazanmıştır. Örneğin: T. Tekin ve onun görüşünü kabul eden bilim adamları söz konusu kelimeyi bir acınma ünlemi olarak kabul etmişlerdir. Dolayısıyla onlara göre ‘Kök teŋride kün ay esiz ermiş, esizime adırıltım’ cümlesi ‘Gökyü . . .zünde, güneş ve ay, ne yazık ki, imiş, ne yazık ki, ayrıldım’ şeklinde tercüme edilmektedir. Ancak bu tercümeden bir anlam çıkarmak, cümlenin yapısını tespit etmek mümkün olmamaktadır. Üstelik esiz kelimesinin iyelik ve çokluk ekleri ile çekimlenmiş esizim, esiziŋ, esizlerim kullanımlarının bulunması söz konusu kelimenin çekime girmeden kalıp ifade olarak kullanılan acınma ünlemi olma ihtimalini zayıflatmaktadır. Bundan dolayı B. Orınbay, R. Alimov gibi bilim adamları esiz kelimesinin “değerli” anlamına gelen bir cins kelime olduğunu düşünmektedirler. Makalemizde esiz kelimesinin leksik anlamı, metinlerdeki kullanımı, morfolojik yapısı ve sentaktik görevi incelenmeye alınmış; çalışma sonucunda söz konusu kelimenin bir acınma ünlemi değil, değerli anlamına sahip bir kelime olduğu sonucuna varılmıştır.- The South Siberian inscriptions in Köktürk letters are composed of short texts describing who passed away, who separated from what, what they did not fulfill, what important works they did in their lives, and how old they died. The most common word in these inscriptions is the word ‘esiz’. This word has been interpreted differently by scientists, so all of the inscriptions have acquired different meanings. For example, T. Tekin and scientists who accept her view accept the word as an exclamation of pain. Therefore, according to them, the sentence Kök teŋride kün ay esiz ermiş, esizime adırıltım’ is interpreted as ‘Sky, sun and moon, unfortunately, enthronement, unfortunately, separated’. However, it is not possible to make a meaning and to determine the structure of the sentence from this translation. Moreover, the use of the word esiz by possessive and multiplicative suffixes weakens the possibility that this word can be used as an exclamation of pain. Therefore, scientists like B. Orinbay and R. Alimov thinks that the word esiz is a word which means a dear. In our work have been examined the lexical meaning, the use in texts, the morphological structure and the syntactic task of the word esiz. As a result of the study, it was concluded that the word esiz was not an exclamation of pain but a word with dear meanin More less

Our obligations and policy regarding cookies are subject to the TR Law on the Protection of Personal Data No. 6698.
OK

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms