Filters
Filters
Found: 25 Piece 0.001 sn
Faculty / Institute [1]
Publication type [1]
National/International [2]
Küreselleşmenin Birey ve Toplum Hayatına Etkileri ve Din Eğitimi = The Effects of Globalization on Society and Individual Life and Religious Education

Mehmet KORKMAZ

Article | 2019 | MANAS Journal of Social Studies (MJSS) - MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi8 ( Ek sayı 1 )

Küreselleşme dünyanın global bir köy haline gelmesi, zaman ve mekana ilişkin kısıtlamaların azalması, toplumsal ve kültürel benzeşmelerin artması, tepkilerin ortaklaşması olarak açıklanabilir. Bu süreci coğrafi keşiflerle başlatanlar olduğu gibi, yakın çağda ortaya çıkan teknolojik araçlarla başlatanlar da vardır. Sinema, Televizyon, internet, cep telefonu vb. gelişmeler bu süreci daha da hızlandırmıştır. Bütün bu teknolojik vasıtalar çeşitli imkanlar, fırsatlar sunmakla birlikte, çok büyük tehditler ve tehlikeler de getirmektedir. Nitekim küreselleşme, Batı kültürü ya da Amerikan kültürü denilen davranış kalıplarını, yaşam biçimi . . .ni tüm dünyaya yaymaktadır. Aynı türden davranış ve yaşam biçimleri teknolojik araçlar vasıtasıyla, tüm dünyaya ihraç edilmektedir. Bunlar da geleneksel toplumların yapılarını, insan ilişkilerini, aile hayatını ve değerlerini değiştirmektedir. Dolayısıyla, hem toplum hem de bireyler pek çok açıdan bu yeni duruma uyum sağlamakta zorlanmakta, derin krizler yaşamaktadır. Kimileri bu problemlerden kurtulmak için küreselleşme ve onun getirdiği araç ve imkânlardan uzak durulabileceğini savunmakta, hatta bütün bunlara karşı savaş açmaktadırlar. Oysa bu durum daha işin başından küreselleşen dünyaya teslim olmak anlamına gelmektedir. Bu noktada, yapılması gereken şey, küreselleşme gerçeği karşısında ayakta kalabilmek için gerekli zihinsel bilgi, beceri, ahlaki tutum, değer ve davranışları bireylere kazandırabilmektir. Be çerçevede, bu makalede, küreselleşmenin birey ve toplum hayatına getirdiği tehditler üzerinde durulmuş, bunları aşabilmek için bireylere nasıl bir din eğitimi verilebileceğine ilişkin temellendirmeler yapılmaya çalışılmıştı More less

Краткий обзор Исламского налогообложения Христиан и Иудеев (зимми) на территории Средней Азии в средневековье = Orta Çağ'da Orta Asya'da Hıristiyan ve Yahudilerin (zimmi) İslami Vergilendirilmesine Kısa Bir Bakış

Nazgul KALİLOVA

Article | 2021 | MANAS Journal of Social Studies (MJSS) - MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi10 ( 4 )

Статья посвящена вопросам исламского налогообложения христиан и иудеев (зимми) в Средней Азии. Направление исследования является проблемой общего и особенного в понятии налогообложения ислама, иудаизма и христианства. Работа нацелена на исламскую правовую основу функционирования налоговой системы в завоёванных мусульманами территориях Средней Азии. В статье были выявлены причины появления новых налогов в исламе, определяется термин и положение зимми, разница между зимми и неверными, характер взаимодействий мусульман с другими представителями монотеистических религий, определяется степень общественно-политической жизни региона между . . .мусульманами и представителями зимми. Выявлено, что Каноны ислама играют главную роль во взаимоотношении мусульман с другими конфессиями. На основе анализа, а также при использовании специально-историческими методами (историко-сравнительными, сравнительно-сопоставительными методиками), были выявлены степень схожести и различия налогообложения, проблемы христиано-еврейского взаимоотношения в Европе. В следствии которого в статье раскрываются причины частичного переселения и дальнейшего социально экономического положения и развития евреев и христиан в Средней Азии. Makale, Orta Asya'daki Hristiyanlar ve Yahudilerin (zimmi) İslami vergilendirilmesi meselelerine ayrılmıştır. Araştırmanın yönü, İslam ve Hıristiyanlığın vergilendirilmesi kavramında genel ve özel bir sorundur. Çalışma, Orta Asya'nın Müslümanların fethettiği topraklarda vergi sisteminin işleyişi için İslami yasal temeli hedefliyor. Makale, İslam'da yeni vergilerin ortaya çıkmasının nedenlerini tanımlıyor, zimmi terim ve konumunu, zimmiler ve kafirler arasındaki farkı, Müslümanların tek tanrılı dinlerin diğer temsilcileriyle olan etkileşimlerinin niteliğini, Müslümanlar ve zimmi temsilcileri arasındaki bölgenin sosyal ve siyasi yaşamının derecesini belirliyor. Müslümanların diğer itiraflarla ilişkilerinde İslam Kanunları'nın önemli bir rol oynadığı ortaya çıktı. Analiz temelinde, özel tarihsel yöntemlerin (tarihsel-karşılaştırmalı, karşılaştırmalı-karşılaştırmalı yöntemler) kullanılmasının yanı sıra, vergilendirmedeki benzerlik ve farklılıklar, Avrupa'daki Hıristiyan-Yahudi ilişkilerinin sorunları belirlendi. Bunun bir sonucu olarak makale, Orta Asya'daki Yahudilerin ve Hıristiyanların kısmi yeniden yerleşim ve daha fazla sosyo-ekonomik durum ve gelişme nedenlerini ortaya koymaktadır. The article is devoted to the issues of Islamic taxation of Christians and Jews (zimmi) in Central Asia. The direction of the research is the problem of general and specific in the concept of taxation of Islam and Christianity. The work is aimed at the Islamic legal basis for the functioning of the tax system in the Muslim-conquered territories of Central Asia. The article identifies the reasons for the emergence of new taxes in Islam, defines the term and position of zimmi, the difference between dhimmi and infidels, the nature of Muslims' interactions with other representatives of monotheistic religions, determines the degree of the region's social and political life between Muslims and representatives of zimmi. It was revealed that the Canons of Islam play a major role in the relationship of Muslims with other confessions. On the basis of the analysis, as well as using special-historical methods (historical-comparative, comparative-comparative methods), the degree of similarity and differences in taxation, the problems of Christian-Jewish relations in Europe were identified. As a result of which, the article reveals the reasons for the partial resettlement and further socio-economic situation and development of Jews and Christians in Central Asia More less

The Relationship Between Religion and Social Institutions: A Functionalist Approach = Din ve Toplumsal Kurumlar Arası İlişkilerdeki Tamamlayıcı Niteliğin Önemi

Osman EYÜPOĞLU

Article | 2019 | Tarih Kültür ve Sanat Araştırmaları Dergisi / Journal of History Culture and Art Research8 ( 4 )

The institutions consisting a society can be classified sociologically by six basic institutions such as family, education, religion, economy, politics, and spare time. A society can only exist through complemented relations between these institutions. Each institution meets a basic need of society. When all these institutions fulfill their duties, all societal needs are met in a balanced way. For this reason, it is expected that a harmony should be between these institutions that serve to the same aim. If any society can exist as a whole, this situation shows that there is naturally a harmony between those institutions. Therefore, . . .there should be a complemented quality between these institutions. In case of social changes, it is seen negatively that religion is generally abstracted by other social institutions. In fact, it is expected that those who perform these applications should act according to the scientific realities. Social and historical realities have indicated that the institution of religion is not an institution that contains discourses against to the society called as superstructure, but it is an institution that provides an ontological legitimacy to which all institutions need. For this reason, in case we act in accordance with these social realities in all of our social arrangements, we take advantage maximum from all of those institutions, especially in the institution of religion. Hence, there is a complemented relation between religion and society or between religion and the world or between the world and the next world.- Toplumu oluşturan kurumlar sosyolojik anlamda, aile, eğitim, din, ekonomi, siyaset ve boş zaman olmak üzere altı temel kurum üzerinden sınıflandırılabilir. Bu kurumlar arasındaki işlevsel tamamlayıcı ilişki sayesinde toplum var olabilmektedir. Her bir kurum toplumun temel bir ihtiyacına cevap vermektedir. Tüm kurumlar görevlerini icra ettiklerinde bütün ihtiyaçlar da dengeli bir biçimde karşılanmış olmaktadır. Bu sebeple aynı amaca hizmet eden kurumlar arasında bir uyum olması beklenir. Toplum bir bütün olarak var olabiliyorsa, bu durum onu oluşturan kurumlar arasında da bir uyumun doğal olarak var olduğunu göstermektedir. Bu nedenle toplumsal kurumlar arasındaki ilişkinin tamamlayıcı bir niteliğe sahip olması işin doğası gereğidir. Toplumsal değişme durumlarında genellikle dinin diğer toplumsal kurumlardan soyutlanması gibi olumsuz uygulamalar gözlemlenmektedir. Bu uygulamaları icra eden iradelerin bilimsel realitelere uygun hareket etmesi beklenir. Sosyolojik ve tarihsel realiteler göstermiştir ki din kurumu, toplum dediğimiz üst yapıya aykırı söylemler içeren bir sistem değil; aksine toplumsal kurumların hepsinin muhtaç olduğu ontolojik meşruiyeti onlara sağlayan bir kurum olmaktadır. Bu nedenle tüm toplumsal düzenlemelerimizde bu sosyolojik realitelere uygun olarak hareket ettiğimiz takdirde, bütün kurumlardan ve özellikle din kurumundan en azami derecede yararlanmış oluruz. Çünkü din ile toplum arasında veya din ile dünya ya da dünya ile ahiret arasındaki ilişkinin doğal niteliği birbirlerini tamamlayıcı olmalarıdır More less

Din Eğitimi Bilimi İçin Kavram Öğretiminin Felsefi Kökenleri

Recai DOĞAN

Article | 2023 | Marife Dini Araştırmalar Dergisi23 ( 1 )

Makalede, düşünce ve dilin dayanak noktaları olan kavramlara ilişkin ontolojik tümeller probleminin bilgi kuramsal yapıdaki eğitsel izdüşümüne odaklanılmıştır. Çalışmanın problemi din eğitimi biliminin din eğitimi pratiğine kavram öğretimi süreçlerini kılavuzlayıcı ilkeler sunabilmesi için eğitsel bir temel arayışıdır. Makalede kavram felsefesinin bir görünümü olarak değerlendirilebilecek kavramlaştırma yaklaşımları ile din öğretimi pratiğinin öncelikli alanlarından olan kavram öğretimi arasında ilişkisellik kurarak felsefi bir perspektifle ilkesel ve eğitsel bir temel inşa etmek amaçlanmıştır. Dolayısıyla çalışmada din eğitimi bili . . .minin kavram öğretimine felsefi olarak temellendirilmiş eğitsel ilkeler sunmasının imkânına odaklanılmıştır. Konuya ilişkin literatürde bulunan çalışmalar sınıflandırıldığında; din eğitiminde yer alan dini/ahlaki kavramların analizine odaklanan; spesifik bir kavramın öğretim ortamlarına taşınma sürecini eğitsel açıdan yapılandıran ve örnek ders işleyişleri sunan; kavram öğretimi sürecinin niteliğini çeşitli paydaş görüşlerine göre belirlemeye çalışan; öğretiminin niteliğini arttırmak için kavram öğretimi teknikleri tasarlayan ve kavram öğretimi sürecinde farklı yöntemlerin işlevselliğini tespit etmeyi amaçlayan çalışmaların olduğu görülmektedir. Kavram tahlillerine, kavram öğretimi sürecine ve didaktik olarak kavram öğretimine odaklanan çalışmalarda kavram ve kavramlaştırma yaklaşımlarının din eğitimi ile ilişkiselliğine odaklanılmadığı, kavramlara ilişkin öne sürülen felsefi ve psikolojik argümanların din eğitimi bilimi perspektifinden ele alınmadığı anlaşılmaktadır. Çalışmada din eğitimi biliminin ve din eğitimi faaliyetlerinin kavram yaklaşımları için ihtiyaç olarak görülen felsefi ve eğitsel temel arayışı, kavramlara ilişkin kuramlar ve din eğitimi faaliyetlerinde kavram öğretim ilkeleri arasında kurulan bağlantılar ile desteklenmeye çalışılmıştır. Din eğitimi biliminin din öğretimi pratiğine bilgi üretirken sahip olacağı kavram öğretimi anlayışının ne olabileceği kuramsal açıdan öncelikli ve ilkesel bir sorudur. Bu bağlamda makalede cevap aranan sorular şunlardır: “Düşünce dünyasında kavramlaştırma yaklaşımları ve argümanları nelerdir? Tikel-tümel gerilimlerden rafine edildiğinde eğitsel bağlamda kavramlaştırma işlemi nasıl yapılmaktadır? Din eğitimi faaliyetleri için kavram tartışması ne ifade etmektedir? Kavram yaklaşımlarından kavram öğretimi için hangi eğitsel ilkelere ulaşılabilir? Din eğitimi bilimi din öğretimi faaliyetlerine bilgi üretirken hangi kavram yaklaşımından hareket edebilir? Belirtilen soruların düşünsel düzlemle tartışabilmesi için metodolojik olarak nitel araştırma yöntemlerinden dokümanı anlama ve anlayış oluşturma, sistematik olarak analiz etme ve bilgi üretmek için veriyi yorumlama aşamalarından oluşan doküman analizi yöntemi kullanılmıştır. Ulaşılan verilerin analiz sürecinde betimsel analiz yöntemi tercih edilmiş ve kavram yaklaşımları birer tema olarak kabul edilmiştir. İçerik oluştururken örneklem tercihinde kavram tartışmalarının ana akım izleği takip edildiğinden amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme tekniği kullanılmış ve ölçüt olarak seçilen kuramlarda kavram tartışmalarına ilişkin temel kırılmaları temsil edebilme gücü aranmıştır. İçerik, temalar arasında kronolojik ardışıklık ve mantıksal aşamalılığa göre düzenlenerek diyalektik bir salınım içerisinde ele alınmıştır. “Kavram anlayışları nelerdir ve bunların argümanlarına göre kavramlar nasıl öğrenilmektedir?” çekirdek sorularına odaklanılarak yaklaşımların argümanları sıralı bir yapıda ele alınmış ve yaklaşımlar arası karşılaştırmalı bir perspektifle din eğitimi bağlamında tartışılmıştır. Sonuç olarak kavram ontolojilerinin/anlayışlarının kavramlaştırma yaklaşımlarına etki ettiğine; kavramlaştırma yaklaşımlarının kavram öğretimine eğitsel ilkeler sunabileceğine ve din eğitimi biliminin din eğitimi pratiğine kavram öğretimi süreci için eğitim-bilimsel bilgi üretirken indirgemeci ve dikotomik bir kabulden ziyade bütünsel, bağlamsal ve ilkesel bir yaklaşım içerisinde holistik bir kavram öğretimi anlayışına sahip olabileceği sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Din Eğitimi Bilimi, Kavram, Kavram Felsefesi, Din Öğretimi, Kavram Öğretim More less

The Situations of Instructional Materials Development of Imam Hatip Schools Vocational Teachers = İmam Hatip Meslek Dersleri Öğretmenlerinin Materyal Geliştirme Durumları

Mehmet KORKMAZ

Article | 2018 | Bilimname35 ( 1 )

This study was aimed at determining the situation of material development of Imam Hatip School vocational courses teachers. The research is a survey model. According to this research results was made in Kayseri sample, Majority of the participant teachers suffer from inappropriate materials to the students and topics at their lessons. Most of teachers come to schools with making preparation. Participant teachers continue using current teaching materials and also try to prepare their own materials. Introduction and Purpose of the Study The Religious educational process has four basic variables. These are students, teachers, progr . . .ams and the environment. The most important of these variables are the teachers. The teachers must/should plan, apply and evaluate the educational process. They should use teaching methods and tools in this process. With the development of technological possibilities, the number of teaching materials that can be used in religious education has increased. Educational materials can make lessons more fun and educational, and it can offer to students a rich learning experience. For this reason, effective use of materials by the religious teachers can contribute to the reduction of problems such as indifference, reluctance and boredom in religious education. The main purpose of this research was to determine the situation of material development by the Imam Hatip School vocational courses teachers. In this context, some questions asked are; 1. Are they having trouble finding instructional materials? What are these troubles? 2. How much did they develop educational materials in the process of Religious education? 3. How did they get them? 4. What kind of materials did they develop most? 5. What are they paying attention to when developing them? 6. What kind of problems they have experienced in this process? And similar questions are asked and answered Method The research is a survey model that describes the current situation. In the study datas were gathered by questionnaire on 82 Imam Hatip School vocational courses teachers in Kayseri province. 21 IBM SPSS (Statistical Package for Social Sciences) software program was used to test hypotheses generated for the purposes of research. Quantitative analyses methods (means, percentages), were used in analyzing the data. 56 % of the participants are men and 44 % are women. % 45 of them working at imam hatip high school, % 39 are imam hatip midle school, % 16 are both of them. Results and Discussion According to this research results, the participant teachers say they are having trouble finding instructional materials. Some of the teachers have said that they have not prepared their materials because of the inadequacy of the class hours. Nevertheless, they do not see themselves inadequate in material development, and the proportion of teachers who prepare their own materials has been expected to be low. They generally prefer to use ready-made materials. They provide materials from their colleagues and internet sites. The worksheet, the concept map, the slide are the materials that they get the most from the internet. The materials they do not prepare are short films, puzzles and slides. The proportion of teachers who prepare material for their students is also very low. Most of the materials that prepared by their students 13 % model-real goods and 11% worksheets). When the teachers preparing materials for religious instruction, they were paying attention to the content compliance most. To be suitable for students' features and grade follow them. A little number of teachers say that they are developing materials according to the teaching aims and functions. It is concluded that imam hatip secondary school teachers are more sensitive about developing materials than Imam Hatip High School Teachers. Additionally, female teachers are developing these materials more often than the male teachers. At the end of this survey, it was discovered, despite the fact that the teachers were having trouble finding instructional materials they did not develop their Instructional materials. Because, a large group of teachers, 82.5%, saw themselves as lacking in teaching technology and material development. Also, according to this data and researches done in the past years. Religious Education Teachers are developing their materials have increased but some teachers (who are working at Imam hatip high schools) don't know functions of materials and they don't develop them in their lessons. Suggestions The issue can be focused especially on teachers Imam Hatip High School lessons. These suggestions can be expressed in the light of these results. The Ministry of National Education, The General Directorate of Religious Education can work on this subject. Information and materials banks can be created in virtual environment where the institutions for the imam hatip school's courses, also material samples. It is possible to increase the number of sharing sites where materials related to the field of Religious Education, especially Imam Hatip High School lessons are collected. And they can be give information about Instructional Technology and Material Development course for Imam Hatip Schools teachers. Further research can be done in this subject. Ülkemizde son yıllarda din eğitimi alanında önemli çalışmalar yapılmaktadır. Yeni okul binalarının yapılması, öğretim programlarının güncellenmesi, sınıfların teknolojik alt yapılarının iyileştirilmesi bunlardan bazılarıdır. Bununla birlikte, bu alanda çeşitli sorunların yaşandığı da herkes tarafından dile getirilen bir husustur. Sıkça tartışma konusu yapılan alanlardan birisi de imam hatiplerdir. Bu tartışmalarda vurgulanan hususlardan birisi de bu kurumların sayısının önemli bir gelişme gösterdiği ancak, niteliğinin bu paralelde ilerlemediği yönündedir. İşte bu çalışmada söz konusu kurumlarda görev yapan meslek dersi öğretmenlerinin öğretim materyallerini geliştirme durumları ele alınmıştır. Kayseri örnekleminden araştırmaya katılan öğretmenlerin materyal geliştirme konusundaki ilgi ve yönelimleri, yaşadıkları sorunlar, materyal temin ederken ve hazırlarken izledikleri süreçler çeşitli sorularla yoklanmaya çalışılmıştır. = Araştırmada söz konusu öğretmenlerin imam hatip meslek derslerinde araç ve materyal kullanma konusunda birtakım sorunlar ve eksiklikleri bulunmakla birlikte, dikkate değer bir ilgiye sahip oldukları, söz konusu materyalleri ağırlıklı olarak hazır olanlardan seçtikleri, bununla birlikte, belli oranda da olsa kendilerinin de materyal geliştirme çalışmaları yaptıkları anlaşılmıştır. Bahsi geçen öğretmenlerin internetten sıkça temin ettiği materyaller; kavram haritaları, çalışma yaprakları, ppt. sunuları ve kısa filmlerdir. Onlar öğrencilerine de materyal hazırlatma çalışmaları yaptırmaktadırlar. Öğretmenlerin kendi materyallerini hazırlarken en çok dikkat ettikleri hususlar sırasıyla, konuya uygunluk ve öğrenci özelliklerine uygunluktur. Eğitimde çok önemli olan “eğitim hedeflerine uygunluk” seçeneğini ise ancak birkaç öğretmen belirtmiştir. Materyal geliştirme konusunda bayan öğretmenlerin erkek öğretmenlere göre daha duyarlı olduğu, aynı şekilde kıdemi düşük öğretmenlerin 20 yıl gibi daha yüksek kıdemi olan öğretmenlere göre daha istekli oldukları, yine imam hatip ortaokullarında görev yapan öğretmenlerin, imam hatip liselerinde görev yapanlara göre daha ilgili oldukları anlaşılmıştır More less

DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLERİNİN KAVRAM ÖĞRETİMİ SÜRECİNDE TERCİH ETTİKLERİ YÖNTEMLER

Recai DOĞAN

Article | 2020 | Dini Araştırmalar23 ( 59 )

Öz Bu makale, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerinin, kavram öğretimi faaliyetlerinde tercih ettikleri yöntemlerin neler olduğu sorusu ekseninde kurgulanmıştır. Çalışmanın amacı Din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenleri tarafından kavram öğretimi sürecinde tercih edilen yöntemlerin neliğini ve niteliğini betimsel bir bakış açısıyla ortaya koymaktır. Bu amaçla nitel araştırma yöntemlerinden durum desenli çalışma tercih edilmiş; çalışma grubu, amaçlı örnekleme yöntemlerinden maksimum çeşitlilik örneklemesi ile belirlenen 20 DKAB öğretmeninden oluşmuştur. Çalışmada öğretmenlerin görüşlerine odaklanıldığı için veri toplama aracı o . . .larak yarı yapılandırılmış mülakat tekniği kullanılmıştır. Verilerin analizi için, çalışmanın problematiği bağlamında önceden belirlenen tema ve başlıklara göre kodlanmasını öngören betimsel analiz yöntemi tercih edilmiştir. Çalışmanın sonucunda, öğretmenlerin kavram öğretimi sürecinde, tanımdan hareket ederek tümdengelimi, bunun yanı sıra öğrenciler ile birlikte tanıma ulaşma çabaları olarak tümevarımı, ayrıca hikâye ve oyun gibi destekleyici yöntemleri tercih ettikleri görülmüştür. Ayrıca, öğretmenlerin kavram öğretimi sürecini zenginleştirmeye ve sürecin niteliğini artırmaya yönelik girişimleri yanında, kavram öğretimi yöntem ve tekniklerine yönelik bilgi ve becerilerinin yeterli düzeyde olmadığı tespit edilmiştir More less

Religious education at public schools of Kyrgyzstan

Cazgül COLALİYEVA

Article | 2022 | British Journal of Religious Education44 ( 3 )

The declaration of independency in 1991 became a turning point in the socio-economic, political and cultural fields of Kyrgyzstan. There have been important developments especially in the religious sphere. Since the first days of independency, issues related to freedom of religion and conscience have been heavily debated among Kyrgyz administrators. The general attitude of statesmen towards religion emerged as emphasising that the pressure applied towards religion in the Soviet period was wrong and paying attention to the social role of religion. New concepts such as secularism, freedom of religion and conscience have begun to be us . . .ed actively in the country, on the other hand, the legitimacy of religious education in formal education institutions have begun to be discussed frequently by academics and politicians. Today, we can see some developments in formal religious education in Kyrgyzstan. Especially, there have been several attempts of teaching religion courses at public schools in Kyrgyzstan. In this report, religioous education at public schools in Kyrgyzstan will be evaluated in terms of the context, the legal and constitutional requirements for religious education in schools and the curriculum of the religion courses More less

SOSYAL ÖĞRENME KURAMI ÇERÇEVESİNDE 2-6 YAŞ DÖNEMİ ÇOCUKLAR İÇİN AİLEDE DEĞER EĞİTİMİ İLKELERİ

Recai DOĞAN

Article | 2020 | Dini Araştırmalar23 ( 58 )

Bireyin yetişkinlik hayatının temellerini oluşturması bakımından çocukluk dönemi ve bu dönemde alınan din eğitimi oldukça önemlidir. Çocukluğun önemli bir aşaması olan okul öncesi dönemde çocuğun aile ortamında bulunması ebeveynlere din eğitiminin ailede başlaması imkânını sunmaktadır. Okul öncesi dönemi kapsayan 2-6 yaş arası çocuklar daha çok model alma ve gözlem yoluyla öğrenmektedir. Bu öğrenme yolu, eğitimde sosyal öğrenme kuramı olarak isimlendirilmektedir. Çocuk ailede sosyal öğrenme yoluyla özellikle değerleri öğrenmeye başlamaktadır. Her ne kadar anne ve baba teorik açıdan bu kuramın farkında olmasa da süreç buna göre . . . gerçekleşmektedir. Bu sürece uygun olarak anne ve babanın çocuğun din eğitiminde dikkat etmesi gereken bazı temel ilkeler bulunmaktadır. Buradan hareketle makalenin amacı, bu ilkeleri literatür taraması ile tespit edebilmektir. Araştırmanın temel sorusu ailedeki din eğitiminde Sosyal Öğrenme Kuramı ile değer eğitimi verilirken anne-babanın dikkat etmesi gereken ilkeler nelerdir? şeklinde belirlenmiştir. Konu ile ilgili yazılmış temel kaynaklar belirlenerek çocuğa yönelik din eğitimi; erken çocukluk dönemi (2-6 yaş) çocuğun özellikleri, değer eğitimi ve Sosyal Öğrenme Kuramı çerçevesinde ele alınıp içerik analizine tabi tutulmuştur. Araştırma sorusu çerçevesinde dikkat edilecek hususlar belirlenmiştir. Bunlar arasında Sosyal Öğrenme Kuramı ile ilişkili ilkeler sıralanmış, ilişkili olmadığı düşünülen ilkeler dışarıda bırakılmış, benzer olanlar bir araya getirilerek altı temel ilke elde edilmiştir More less

RELIGIOUS EDUCATION SYSTEM AND RELIGIOUS EDUCATION IN SCHOOLS OF KYRGYZSTAN

Recai DOĞAN | Cazgül COLALİYEVA

Article | 2022 | Hamdard Islamicus45 ( 4 )

Kyrgyzstan gained its independence in 1991. The Constitution adopted in 1992 became a basis for the restructuring process in the religious sphere. According to the relevant articles of the Constitution, the issues relating to the place and purpose of formal and non-formal religious education in general education, the formation of religious groups, their relations with the state, etc., have been discussed. The subject of this article is the changes and transformations in religious education in schools after independence. In this context, first of all, information about the general education system and religious education of Kyrgyzsta . . .n will be given. Then, the legal and historical basis of religious education at schools since 1991, its status in the school system, its aims, teaching model, teachers, regional variations, etc., will be reviewed and evaluated. In the conclusion part, current developments and challenges will be discussed. The aim of the article is to evaluate whether religious education in the school system in Kyrgyzstan is structured on national and universal principles and to open the issue for discussion. The study is important in terms of drawing a future perspective on how religious education should be at the universal level in the school system and contributing to comparative religious education. Keyword: compulsory religious education; Kyrgyzstan; religious culture; religious education; voluntarily religious cours More less

Taşköprülü-Zâde’ye Göre Öğretmenlik ve Öğrencilik Ahlakı

Mehmet KORKMAZ

Article | 2018 | MANAS Journal of Social Studies (MJSS) - MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi7 ( 3 )

Teknolojinin baş döndürücü bir şekilde ilerlediği günümüzde ise neredeyse hemen her alanda, yarının bugünden eskitildiği ve tüketildiği, her gün yeni sorunlarla boğuşulduğu hızlı bir değişim süreci yaşamaktadır. Bu sorun alanlarından birisi de hiç kuşkusuz eğitim alanı ve özellikle de öğretmen öğrenci ilişkilerinde gelinen noktadır. Bugün her ne kadar eğitimle ilgili reform ve iyileştirme çalışmaları yapılmaya çalışılsa da nitelik sorunları devam etmektedir. Kimilerine göre bugün, genelde eğitim süreci, özelde ise öğretmen öğrenci ilişkileri, geçmişte olduğu gibi, değerlerin aktarıldığı ve içselleştirildiği varoluşsal bir ilişki biç . . .imi olmaktan çıkmış, zoraki ve menfaate (not, diploma, maaş vb.) dayalı bir ilişki biçimine dönüşmeye başlamıştır. Bu noktada öğrenci ve öğretmenlerin eğitim sürecindeki gerçek gayeleri, rolleri, ilişki biçimleri yeniden sorgulanmak durumundadır. Tartışılan bütün bu konularda bize kılavuzluk sağlayabilecek temel referans noktalarından birisi de elbette ki geleneğimizde bulunmaktadır. Osmanlı ilim geleneği bu konuda zengin örneklere sahiptir. Bunlardan birisi de büyük alim Taşköprülü-zade’dir. Eğitim uygulamalarımızda değer ve maneviyat eksikliğinden şikayet edildiği, öğretmen ve öğrenci rollerinin, niteliklerinin yeniden tartışıldığı şu günlerde, ilim geleneğimizdeki bu şahsiyetleri ve eserlerini bu rolleri, ilişki biçimlerini yeniden hatırlamak, günümüz öğretmen-öğrenci ilişkilerini gözden geçirmemize ve eğitim anlayışlarımızı değiştirmemize katkı sağlayabilir. Bu çerçevede bu makalede Taşköprülü-zâde’nin ilim ve eğitim sürecinde öğretmeni ve öğrenciyi nereye konumlandırdığı, bu konumlandırmada onlara hangi rolleri, görevleri biçtiği, öğretmen ve öğrencinin uyması gereken ilkeler olarak neleri öne çıkardığı ortaya konmaya ve günümüzle mukayeseler yapılmaya çalışılmıştır. Burada özetle, birkaç hususa değinecek olursak, Taşköprülü-zâde, öğretmen ve öğrencinin vazifelerini ayrı ayrı on maddede toplamıştır. O, öğretmeni, bilgisiyle amil, çevresine faydalı, Allah rızası için her daim talebeleri ile meşgul olan, onları evladı gibi görüp, ona belirleyeceği program ile ilmini ve ahlakını geliştirmeye kılavuzluk eden, toplumun sorunlarına duyarlı, üstün ahlak sahibi, dengeli, ahlaklı bir dindar, yerine göre kadılık, müftülük, vaizlik yapabilecek örnek bir kimse olarak görmektedir. Bu süreçte Öğrenci ise, kendine en çok fayda sağlayacak takva ve vera sahibi hocayı seçmesi beklenen, hocasını ana-babasından daha evla bilen, kalbinde ilim aşkı bulunan, maddi çıkar beklemeyen, her daim hocasının rızasını gözeten bir kişi olmalıdır. Literatür analizine dayanan çalışmada, Taşköprülü-zâde’nin kendi eserlerinden, o’nun hakkında yazılan eserlerden ve eğitim bilimi ile ilgili kaynaklardan yararlanılmıştır More less

Batı Ülkelerinde Din Eğitimi: Genel Bir Bakış

Mustafa KÖYLÜ

Article | 2017 | MANAS Journal of Social Studies (MJSS) - MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi6 ( 4 )

Geçmiş dönemlerde olduğu gibi günümüz Batı dünyasında da dinin önemli bir yeri vardır. Nedeni ise, Batı ülkeleri gittikçe daha çok çoğulcu bir toplum haline gelmektedirler. 1950’lerden beri, farklı din ve kültürel inançlara sahip dünyanın farklı ülkelerinden insanlar Batı ülkelerine göç etmektedirler. Onlar bu ülkelere göç ettiklerinde, kendi dini ve kültürel miraslarını da götürdüler. Böylece, Batı dünyası farklı din ve kültürlerle karşılaşmış oldu. Bu gelişmeler, okul programlarını da etkiledi. Onlar daha önceleri kendi okullarında sadece bir din ya da mezhebin öğretisini yaparlarken, şimdi, farklı inanç ve uygulamalara sahip yeni . . . nesillerin ihtiyaçlarını da karşılamak zorunda kaldılar. İşte bu makalenin amacı, Batı ülkelerindeki bu gelişmeleri ortaya koymaktır. Makale üç bölümden oluşacaktır: Birinci bölümde Batı ülkelerindeki dini durum kısaca ele alınırken, ikinci bölümde, ABD, Fransa, Almanya, İngiltere, İtalya ve Norveç gibi ülkelerdeki din devlet ilişkileri incelenecek, üçüncü bölümde ise, devlet okullarında verilen din eğitimine ilişkin farklı yaklaşım ve metotlar analiz edilecektir More less

Our obligations and policy regarding cookies are subject to the TR Law on the Protection of Personal Data No. 6698.
OK

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms