Filters
Filters
Found: 43 Piece 0.001 sn
Faculty / Institute [1]
Publication type [2]
Index Type 2 [1]
Department [1]
National/International [2]
ИМЯ СОБСТВЕННОЕ В СТРУКТУРЕ ХУДОЖЕСТВЕННОГО ТЕКСТА

Aynura Kabatay Kızı

Article | 2023 | Бюллетень науки и практики / Bulletin of Science and Practice9 ( 8 )

В статье рассматриваются имена собственные в рамках макротекста на примере текстов современных авторов. Раскрывается роль поэтонимов при работе с образом героя: именование как показатель социального статуса, самовосприятие имени, имя в коммуникативных ситуациях и др. В настоящее время мы наблюдаем увеличение интереса к изучению ономастики, включая литературную ономастику. Художественное произведение представляет собой особую область функционирования имен собственных: здесь слова соотносятся не только с реальным миром, но и с созданной действительностью; не только с современным дискурсом, но и с языком самого произведения. В художест . . .венном тексте онимические единицы устанавливают ассоциативные связи, переосмысливаются сначала автором, а затем читателем. Поэтому имена собственные являются важным компонентом в системе средств художественной выразительности. Изучение имен собственных в художественном произведении проясняет авторский замысел, а также позволяет более глубоко и полно интерпретировать текст. Актуальность исследования заключается в том, что работ, посвященных изучению языка современной прозы не так много, кроме того, в научной литературе недостаточно полно изучена роль имен собственных в произведениях художественной литературы. Предметом данного исследования являются имена собственные в художественном тексте. Объектом нашего исследования выступают имена собственные художественного текста в современной прозе. Цель работы - выявить специфику ИС и их роль в структуре художественного текста на примере текстов современных авторов. Материалом явились имена собственные, полученные методом сплошной выборки из текстов современных авторов. Теоретико-методологической основой стали труды отечественных и зарубежных лингвистов. При анализе практического материала использовался описательный метод, производилась систематизация ономастических единиц, а также обобщение относительно связующей роли данных языковых элементов в художественном тексте. Задачи: определить функции онима в художественном тексте, определить особенности имен героев в произведениях современных авторов, определить их стилистические функции. В ходе исследования были использованы метод сплошной выборки при отборе языкового материала (имен собственных) и описательный метод при анализе имен собственных. Результаты: имя является носителем определенного значения, в котором отражается концептуальный замысел автора. Установлено, что выбор имен собственных в художественном произведении определяется контекстом и подчиняется авторскому замыслу. Выводы: имена собственные играют особенно важную роль в структуре художественного текста, служа ключом для выражения авторской творческой индивидуальности, принципов, убеждений и отношения к реальному миру. Если писатель удачно выбирает имя для своего героя, то такое имя приобретает определенную семантико-стилистическую нагрузку и углубляет эмоционально-художественное впечатление как от данного образа, так и от всего произведения в целом. Ключевые слова: художественный текст, имя собственное, поэтоним, ономастикон, персонаж, вторичная реальност More less

DİNİ BİR EPİK OLARAK MESİH: İNANÇ SİSTEMLERİNİN SİNEMATOGRAFİK ANLATIMI

Niyazi AYHAN

Article | 2023 | Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (ÇÜİFD)23 ( 2 )

Ahir zamanda gelecek bir kurtarıcı olarak Mesih ve Mehdi inancının sadece İslam kültüründe değil, neredeyse diğer bütün din ve kültürlerde ve özellikle Yahudi ve Hristiyan inancında yer aldığı görülmektedir. Medeniyetlerin hiçbir zaman mutlak saf olmadığı ve insanların, değişik kültürlerden daima etkilendiği gerçeği göz önüne alınırsa, insanlık tarihinde Mehdi ve daha sonraları ortaya çıkan Mesih inancının dinlerde müşterek bir fenomen oluşu yadırganmamalıdır. Mesih ve Mehdi, kavramsal olarak kültürler ve dinler arası ortak bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. İslam öncesi inançlarda da rahatlıkla görebildiğimiz bu inanışın özelli . . .kle buhran dönemlerinde yoğunlaştığı görülmektedir. Bu çalışma, The Messiah adlı Netflix dizisinin sinematografik anlatımına odaklanarak farklı inanç sistemlerinin sinematografik anlatım biçimlerini keşfetmeyi amaçlamaktadır. Bu çerçevede, Netflix dizisinin sinematografik anlatımını incelemek için tematik analiz, karakter analizi: Greimas eyleyenler modeli, karakterlerin içsel çatışmaları ve diğer insanlarla ilişkileri, karakterlerin dini ve kültürel bağlamı, Mesih’e ilişkin dini göstergeler: mucize gösterimleri üzerine değerlendirmeler gibi sinematografik anlatının temel unsurları kullanılarak bir analiz gerçekleştirilmiştir. Söz konusu analiz, sinema ile kültürel ve dini içeriklerin bir araya geldiği karmaşık bir alanın anlaşılmasında katkıda bulunmayı hedeflemektedir. Anahtar Kelimeler: İslam Mezhepleri Tarihi, İletişim, Sinematografi, Mesih, Mehdi More less

Communicating with Voters in Social Networks: The Case of 2011 Presidential Elections in Kyrgyzstan

Elira TURDUBAEVA

Article | 2013 | Mediterranean Journal of Social Sciences4 ( 9 )

This study analyzes online electoral campaigns of candidates for 2011 Presidential Elections in Kyrgyzstan in order to explore interactivity – as a way for improving participation, information, and interest, and the relationships between civil society and parties – within the websites and social network accounts of the candidates. The election involved 19 candidates to the presidency. Total 13 websites, 5 Facebook accounts, 6 Twitter accounts and 4 Odnoklassniki of candidates were monitored during election campaign period of 25 September and 27 October 2011.

A multi-national validity analysis of the Personal Report of Communication Apprehension (PRCA-24)

Gülzada STANALİYEVA | Bakıtbek ORUNBEKOV

Article | 2019 | Annals of the International Communication Association43 ( 3 )

Methodological issues abound when conducting cross-cultural research. In this manuscript we discuss three methodological issues present in many cross-cultural communication studies: lack of geographic diversity, reliability, and validity. To explore these issues the Personal Report of Communication Apprehension (PRCA-24) is assessed. The PRCA-24 serves as an exemplar of a US-designed and -validated measure frequently used outside the US without tests of validity or measurement invariance. In fact, since 1990 less than 10 studies have reported validity results, often citing fit issues. The PRCA-24 was administered to respondents from . . . 11 countries and failed to yield acceptable fit statistics in all samples, showing poor construct validity. Implications for cross-cultural research are discussed, with particular emphasis on recommendations for increased cross-cultural methodological rigo More less

Gazete Haberlerinde Okur Temsilcisinin Rolü Üzerine Karşılaştırmalı Bir İnceleme

Hamza ÇAKIR

Article | 2017 | MANAS Journal of Social Studies (MJSS) - MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi6 ( 1 )

Haber ile bilginin toplayıcısı ve hedef kitleye ulaştırma aracı olarak görülen medya, temel görevlerini yerine getirirken, tarafsız ve doğru yayıncılık hizmetini yerine getirme sorumluluğunu taşımalıdır. Basının en önemli sorumluluğu haberi ve bilgiyi gerçeğe en yakın biçimde aktarmaktır. Ancak, siyasi ve ekonomik baskılar, kurumsal ve kişisel etkenler, bireylerin en temel hakkı olan iletişim hakkı ve özgürlüğünün sekteye uğramasına sebep olabilmektedir. Bunların önüne geçebilmek, kamuoyu karşısında saygınlığı olan bir medya yaratmak ve devlet otoritesinin basına müdahalede bulunmasını önlemek için medyanın kendi kendini denetlemesi . . ., yani ‘özdenetim’ ya da ‘oto – kontrol’ sistemi getirmesi önemlidir. Türk medyasında özdenetimi gerçekleştirmek üzere çeşitli uygulamalar bulunmaktadır. Bu uygulamalardan biri de ombudsmanlıktır. Medya ombudsmanlığı, medyada özdenetim ve sosyal sorumluluk olgusunun önemli ve etkin uygulama alanlarından biridir. Okuyucular ile gazete çalışanları arasında bir denge kuran okur temsilcisi (ombudsman) son yıllarda Türkiye’de giderek yaygınlaşmaktadır. Okur temsilcisinin en önemli işlevlerinden biri : gazete haberlerinde etik standartların yükseltilmesine katkıda bulunmaktır. Okurların gazete içerikleri hakkındaki şikâyetlerini dinleyerek onlara köşesinde yanıt veren okur temsilcisi, gazete ile okuyucu arasında bir köprü işlevi görür. Okuyuculara yanıt veren ve okuyucu şikâyetleri ile ilgili olarak gazete çalışanlarını uyaran okur temsilcisi, haberlerin daha nitelikli bir şekilde sunulmasını ve böylece okuyucu gözünde gazetenin saygınlığını arttırmayı amaçlar. Gazete haberlerinde önemli işlevler üstlenen okur temsilcisinin söz konusu işlevlerini ne ölçüde yerine getirebildiği araştırılması gereken bir konudur. Çalışmamızın amacı, Türk yazılı medyasında okur temsilciliği uygulamalarının yerini, yaygınlığını ve önem derecesini ortaya koymaktır. Bunu yaparken 07 Mart – 04 Nisan 2016 tarihleri arasında Milliyet, Hürriyet, Cumhuriyet ve Sabah gazetelerinin okur temsilciliği köşelerinde yer alan konuları içerik analizi bağlamında inceleyerek elde edilen bulguları değerlendirmiş olacağız. Bu değerlendirme sonucunda Türk yazılı medyasında okuyucunun görüş ve önerilerinin ne ölçüde dikkate alındığı veya hangi gerekçelerle dikkate alınmadığı üzerinde durmaya çalışacağız More less

Kirgizistan’da Gazetecilik Eğitimi Alan Öğrencilerin Beklentilerine Yönelik Alan Araştırması

Topçugül NARMAMATOVA

Article | 2015 | MANAS Journal of Social Studies (MJSS) - MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi4 ( 1 )

Günümüzde insanlar arasındaki bilgi alışverişi gelişen iletişim teknolojileriyle birlikte hızlı bir biçimde yapılmaktadır. Dünyanın bir köşesinde olup biten olaylar anında öbür köşesinde haber olarak işlenmekte ve kamuoyuna yayınlanmaktadır. Bu da halkın hızlı bir biçimde her şeyden haberdar olmasında etkili olmaktadır. Elbette, hızlı ve etkili biçimde enformasyon alışverişinde kitle iletişim araçlarının rolü büyüktür. Bilginin hızlı bir biçimde üretimi ve tüketimi olmazsa olmaz medya aracılığıyla yapılmaktadır. Bundan dolayı üniversitelerdeki gazetecilik eğitimi veren fakültelerin yükümlülük ve sorumlulukları da artmaktadır. Çünkü . . .kitle iletişim araçlarında çalışacak olan elemanları bu fakülteler karşılamaktadır. Bu nedenle de gazetecilik sektörünün tüm istek ve talepleri yerine getirebilecek profesyonel elamanların yetiştirilmeleri gerekmektedir. Bu durumu Kırgızistan örneğinde ele alacak olursak medya sektörünün yöneticiler Kırgızistan’ın İletişim ve Gazetecilik fakültelerinde yetişen elemanların sektörü memnun etmediği ve bundan dolayı da medya sektöründe göze çarpan bir gelişimin olmadığını dile getirmektedir. Bu makalede Kırgızistan’ın Bişkek şehrinde bulunan iletişim ve gazetecilik eğitimi veren üniversitelerde eğitim gören öğrencilerinin beklentilerine yönelik alan araştırması yapılmış ve bu konuda sonuç ve öneriler dile getirilmiştir. - Keywords: Yüksek Öğretim Kurumları, Gazetecilik Eğitimi, Öğrenci Beklentileri, Orta Asya, Kırgızista More less

Коммуникативные типы высказываний в художественном тексте (на материале романа Ч. Айтматова «И дольше века длится день»

Aynura Kabatay Kızı

Article | 2016 | Актуальные проблемы гуманитарных и естественных наук ( 5-3 )

Статья посвящена анализу художественного текста, в частности, исследованию коммуникативных типов высказываний в романе Ч. Айтматова «И дольше века длится день».- Ключевые слова: диктальный вопрос, модальный вопрос, полный и частичный вопрос, коммуникативные типы высказываний, констатирующие и выделительно-констатирующие высказывания, иконичный/неиконичный порядок слов, актуальное членение, diktalny question modal question, complete and partial question, communicative types of utterances, declaring and excretory-declaring a statement, iconicity / neikonichny word order, actual division . . . More less

Çevre Etiği Bağlamında Medyanın Çevre Sorunlarına Yönelik Sorumluluğu: Kırgızistan Gazeteleri Örneği

Gökçe YOĞURTÇU

Article | 2021 | MANAS Journal of Social Studies (MJSS) - MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi10 ( 2 )

Doğayı koruma ve onu gelecek nesillere sağlıklı bir şekilde bırakma sorumluluğu, etik değerlerin ve siyasetin kurucu unsurlarından biri haline gelmiştir. Bu sorumluluğun farkına varılması tüm dünya ülkeleri için olduğu gibi Kırgızistan için de önemlidir. Kırgızistan coğrafi konumu gereği çeşitli çevresel riskler altındadır. Bu sorunlara yönelik farkındalık yaratmak ve çevre politikalarına yön vermek açısından medyanın potansiyel bir güç olması beklenmektedir. Bu çalışmanın amacı da Kırgızistan basınının çevre sorunlarına ilişkin halkı bilgilendirme ve farkındalık yaratma sorumluluğuna dikkat çekmektir. Bu amaçla araştırmada, Kırgızi . . .stan’daki çevre sorunlarının basına nasıl yansıdığı sorusuna yanıt aranmıştır. Analiz kapsamında Kırgızistan’ın tirajı en yüksek kamu gazetesi olan “Kırgız Tuusu” ve tirajı en yüksek özel gazetesi olan “Süper İnfo” gazeteleri örneklem olarak seçilmiştir. Bu gazetelerin internet sitelerinde 1 Temmuz 2019 – 01 Temmuz 2020 tarihleri arasında yer alan çevre sorunlarıyla ilgili toplam 103 haberin “içerik analizi” yapılmıştır. Elde edilen bulgular; gazetelerin çevre sorunlarına “insan merkezli” yaklaştığını ve çevre haberciliği perspektifinin yetersiz olduğunu göstermektedir More less

Demokrat Parti İktidarı ve Basın

Hamza ÇAKIR

Article | 2017 | MANAS Journal of Social Studies (MJSS) - MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi6 ( 3 )

İkinci Dünya Savaşı sonrasında dünyaya egemen olan değişim rüzgârları Türkiye’yi de etkilemişti. 1946 yılında çok partili siyasal hayata geçiş ile birlikte muhalefet kurumu resmi olarak yerleşmiş ve Türk siyasi-ekonomik-toplumsal yapısında bazı dönüşümlere yol açmıştı. Bu bağlamda, 14 Mayıs 1950 seçimlerinde Demokrat Parti’nin iktidara gelişinden 27 Mayıs 1960 askeri darbesine kadar geçen dönemdeki basın-iktidar ilişkileri de ayrı bir önem taşımaktadır. Demokrat Parti (DP) iktidarı ile dönemin basını arasındaki ilişkileri konu alan bu çalışma, 27 yıl boyunca tek parti idaresi altında mücadele veren basının yeni siyasi iklimden nasıl . . . etkilendiğini ortaya koyma amacındadır. DP dönemini ele alan çok sayıda araştırma olmasına karşın, bu dönemin basın ortamını ele alan çalışma sayısı oldukça sınırlıdır. Bu nedenle, yapılan bu betimleyici çalışma söz konusu boşluğu doldurmayı hedeflemesi açısından önem arz etmektedir. Geniş bir kaynak araştırmasına dayanan çalışmada : arşiv bilgilerinden, gazete taramalarından, dönemin söylem seçkinlerinin hatıratlarından da yararlanılmıştır. DP’nin 10 senelik iktidar dönemini bir bütün olarak görebilmek için kronolojik silsileye sadık kalınmış ve basın ile iktidar arasındaki ilişkilerin seyri geçiş dönemleri olan üç başlık altında incelenmiştir. Basın, bugün olduğu gibi 1950-1960 döneminde siyasi bir arena olma ve gündeme yön verme niteliklerini taşımaktaydı. DP iktidarı süresince basından yararlanarak kamuoyunun desteğini sağlamaya çalışmış fakat ekonomik ve toplumsal vaatlerini gerçekleştirmeye çalıştığı siyasal düzlemde, toplumsal buhran yükseldikçe basının muhalefeti de artmıştır. Bunun üzerine DP iktidarı baskıcı yasal düzenlemeler ve yöntemlerle basını susturma yoluna gitmiş, iktidar yanlısı basını ise resmi ilanlar, kağıt tahsisi, örtülü ödenek gibi yöntemlerle desteklemiştir. Basın-iktidar ilişkilerinin sağlıklı bir zemine oturtulamadığı bu dönemde, yayın organlarının birçoğunun DP’nin baskılarına karşı koyma siyaseti ürettiği ve iktidarın değiştirilmesi yönünde önemli etkilerinin olduğunu ifade etmek mümkündü More less

İletişim Ediminde “Diyalog Etiği” ve Televizyon Tartışma Programlarına Eleştirel Bir Bakış

Gökçe YOĞURTÇU

Article | 2016 | MANAS Journal of Social Studies (MJSS) - MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi5 ( 3 )

Demokratik siyasal katılım her şeyden önce bilgilenmiş yurttaşlığı gerektirmektedir. Bu nedenle her yurttaş medyanın enformasyon, fikir, yorum ve tartışma işlevine bağımlıdır. Geniş kitleler göz önüne alındığında, gündelik hayatımızın ayrılmaz bir parçası olan televizyon, enformasyon iletme sorumluluğu bağlamında en fazla sorumlu tutulan kitle iletişim aracıdır. Ancak televizyonun sunduğu yoğun enformasyon akışı içinde biçim çoğu zaman içeriğin önüne geçmiş ve kamusal meselelere ilişkin duyarlılık tartışma programlarına taşınmıştır. Bu programlar, toplumsal sorunlara ayrılmış özerk bir alan izlenimi yaratmakta ve eleştirel bilinci b . . .esleyecek tartışmalara açılım sunmaktadır. Bu yazıda, televizyon tartışma programlarının, farklı görüşlerin buluşabileceği bir diyalog mekânı olabilirliği irdelenmekte; buradan hareketle, etiko-politik bir sorumluluğu iletişimin/diyaloğun özgürleşimi dolayımında yapan yaklaşımlar üzerinde durulmakta ve çoğulcu bir medya ortamına zemin oluşturan ‘diyalog etiği’ tartışılmaktadır More less

Our obligations and policy regarding cookies are subject to the TR Law on the Protection of Personal Data No. 6698.
OK

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms