Filters
Filters
Found: 80 Piece 0.002 sn
Faculty / Institute [1]
Index Type 2 [1]
National/International [2]
İnce Memed Serisinde Toplumcu Gerçekçiliğin İzleri

Elif GÜN

Article | 2023 | Korkut Ata Türkiyat Araştırmaları Dergisi ( 12 )

Karl Marks ile Friedrich Engels’in öncülüğünü yaptığı Marksizm’in temelinde açılım kazanan toplumcu gerçekçilik, Jdanov’un Sovyet Yazarlar Birliği’ndeki açış konuşmasıyla sanatla buluşturulur. Ekonomiye bağlı sınıflaşmayı ve sınıflar arası çatışmayı konu edinen toplumcu gerçekçiliğin nihai amacı; adaletsizliklerin ve sınıflaşmanın olmadığı, insanların eşit ve mutlu bir şekilde yaşadığı düzene ulaşmaktır. Bu sebeple sanat anlayışını devrimci romantizm ve olumlu kahraman kavramları üzerine inşa eder. Haksızlıklar karşısında boyun eğmeyen, ezilenin yanında yer alarak adaleti sağlamaya çalışan olumlu kahramanın hikâyesi, sosyalizmin sav . . .unucusu olan devrimci romantizm anlayışı içinde anlatılır.Sosyalizmin aktif bir savunucusu olan Yaşar Kemal’in siyasi görüşlerini kurgularına yansıtması sebebiyle çalışmada, İnce Memed I, II, III, IV’teki toplumcu gerçekçiliğin etkisi aranmış ve çalışma, nitel araştırma yöntemlerinden içerik analiz tekniğiyle hazırlanmıştır. Buna göre Kemal, oluşturduğu soylu eşkıya profili İnce Memed ile toplumdaki adaletsizliğe başkaldırmanın romanını yazar. İşçi-işveren görünümündeki ağa/bey-köylü arasındaki eşitsizliğe vurgu yaparak ezilen kesimin yanında yer alır. Eserlerde köylüler, sadece ağalardan zarar görmekle kalmaz, devlet aygıtlarından dağdaki eşkıyalara kadar pek çok kesim tarafından maddi manevi şiddete maruz kalır. Toprak ve emek sömürüsü, ezen/ezilen kesimler arasındaki çatışmanın başlıca nedeni durumundadır. İnce Memed, toplumdaki düzensizliğe başkaldırarak toplumcu gerçekçiliğin hedefi olan eşit ve mutlu dünyanın hayalini kurar ve zorlu bir mücadele ile köylü ve ağalar arasındaki haksızlıkları gözler önüne serer. Anahtar Kelimeler: Toplumcu gerçekçilik, Marksizm, Sosyalizm, Yaşar Kemal, İnce Meme More less

Çağatay Türkçesi ile Yazılmış Bir Kıyamet-name

Recep YÜRÜMEZ

Article | 2022 | Korkut Ata Türkiyat Araştırmaları Dergisi ( 7 )

Türk İslam dünyasındaki önemli mutasavvıflardan birisi Hoca Ahmed Yesevî’dir. Mezarı günümüzde Çimkent şehrine bağlı Türkistan’da bulunan mutasavvıf, dil tarihi bakımından Karahanlı Türkçesi döneminde yaşamıştır. Ancak meşhur eseri Divan-ı Hikmet’in birçok farklı yazmasında Çağatay Türkçesi dil unsurlarının etkisi olduğu görülmektedir. Dil tarihi bakımından olduğu gibi Hoca Ahmed Yesevî’nin eserleri hakkında da bazı ihtilaflar bulunmaktadır. Çalışmamıza konu olan Kıyamet-namenin Hoca Ahmed Yesevî’ye mi yoksa ona atfedilen bir eser mi olduğu hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak Orta Asya Türk dünyasında Hoca Ahmed Yesevî’n . . .in talebelerinin oluşturduğu yaygın bir “hikmet” okuma geleneği bulunduğu bilinmektedir. Bu eserlerden olan ve kıyamet öncesi, kıyamette hesap günü ve kıyamet sonrası cennet veya cehennem ile ilgili konuları içeren kıyamet-namelere Çağatay Türkçesi ile örneklik eden eserin 1984 yılında istinsah edilmiş olması, dikkat çekicidir. Bu durumun, dil tarihi inceleyen ve buna göre tasnif çalışmaları yapmakta olan araştırmacılara yeni tasnif imkânı sunacağı düşüncesindeyiz.Çağatay Türkçesiyle yazılmış olan Kıyamet-name, 8x6.6 cm’lik kareli bir defterin 24a sayfasından başlamaktadır ve 11 varaktan müteşekkildir. Metinde kıyamet sahnesinden sonra Hz. Peygamber, Hz. Fatma ve Cebrail’in cehennemlik olan İslam ümmetinden bir grup ile konuşmaları ve onların cehenneme düşme sebepleri konu edilmiştir. Didaktik olan eserde bu durum akıcılığı canlı tutmaktadır. Dil olarak Çağatay Türkçesi ile yazılmış olan eserin dil hususiyetlerinden gerekli görülenler hakkında bilgi verilmiştir. Anahtar Kelimeler: Hoca Ahmed Yesevî, Çağatay Türkçesi, Kıyâmet-nâme More less

KIRGIZ AĞITLARINDA BİR MİTOLOJİK UNSUR

Rifat NERGİZ

Article | 2023 | Motif Akademi Halkbilimi Dergisi16 ( 42 )

Mitsel öyküleme toplumlardaki bazı sosyal kurumların işleyişini kolaylaştırmaktadır. Bu bağlamda, her millete ait çeşitli mitler vardır ve bunlar ait oldukları toplumun en gizli insanî arzularını yansıtmakta olup mevcut oldukları kültürün yaşam tarzları ve inanışlarıyla bağlantılıdırlar. Buradan hareketle mitler, ilkel kültürleri açıklamakta olduğu kadar büyük medeniyetleri ve dinleri açıklamak için de önemlidir. Mitlerdeki her olay rast gele ve muğlak bir şekilde ortaya çıkmış olup bu durum onları gerçekliği yadsınamaz tarihî vakalardan ayıran en büyük özelliktir. Bunun yanı sıra bazı tarihî vakalar ve mitlerin birbiriyle benzerliğ . . .i de söz konusu olmakla birlikte mitlerde anlatılanlar tarihî olaylardan arta kalanlardan ve abartılardan ibarettir. Kırgızlar da en eski Türk etnonimlerden biridir ve zengin bir sözlü kültüre sahiplerdir. Sözlü türler içerisinden ağıtın en eski sözlü edebiyat ürünü olduğu düşünülmektedir. Bunun içindir ki Kırgız ağıtları içerisinde bazı unsurların açıklaması sadece mitoloji yoluyla olabilmektedir. Kırgız ağıtlarında geçen Allah ve sahip anlamına gelen ege kelimesi buna misal olarak verilebilir. Kırgız ağıtlarında bir diğer mitolojik unsur ise attır. Eski Türk inanışlarında at, Rabbine kurban edilen bir hayvan olarak tanımlanır. Bunun nedeni, at ile gökyüzü arasında bir bağlantı olduğu düşüncesinin yaygın olmasıdır. Ayrıca bu hayvanın gökten indiği ve cennetle etkileşime girdiği düşüncesi tarih öncesinde yaygın bir inanıştır. At insanın kanadıdır. atasözü bile Kırgızların ata yüklediği anlamı göstermeye yetecek niteliktedir. Kırgız tarihindeki ölü gömme ve yuğ törenleri göz önüne alındığında, atın bu atasözünde sadece bir binek hayvanı olarak değil, aynı zamanda Pegasus örneğinde olduğu gibi başka bir âleme geçişte önemli bir rol üstlenen olağanüstü bir canlı olarak tasavvur edildiğini söylemek mümkündür. Bu çalışmada Kırgızistan’ın Batken, Toktogul ve Kara-Kulca bölgelerinden görüşme yöntemiyle derlenmiş olunan ağıt örneklerinde mitolojik unsur olarak “at” incelenecektir. Anahtar Kelimeler: Mit, at, Kırgız, Türk, ağı More less

Hemedan Atasözlerinde Doğum, Evlenme ve Ölüm

Faruk GÜN

Article | 2022 | Korkut Ata Türkiyat Araştırmaları Dergisi ( 9 )

Sözlü kültür ürünlerinden biri olan atasözleri, bir toplumun uzun tecrübeler sonucu elde ettiği kültürel birikimler olup toplumların asırlarca beraberinde getirdiği dünya görüşü ve hayat felsefesini yansıtmaktadır. Diğer folklorik malzemeler gibi atasözleri de sosyal hayatın içinde canlı bir şekilde varlığını sürdürdüğü için nesilden nesile aktarılarak millî hafızanın taze tutulmasını sağlamakta ve kültürel kodları koruyarak aktarmaktadır. Bu sebeple araştırmada, İran’ın Hemedan bölgesindeki doğum, evlenme ve ölüm ritüellerinde söylenen atasözleri üzerinde durulmuştur. Çalışma, Hemedan’daki atasözlerinin, geçiş dönemlerindeki yerini . . . ve geçiş dönemlerinin hangi noktalarına temas ettiğini belirlemek amacıyla kaleme alınmıştır. Atasözleri bağlam içinde kullanılmadığında bir önem ifade etmeyen ancak bağlam içinde istifade edildiğinde sözün gücünü arttıran ve gerçek değerini bulan sözlü kültür ürünleridir. Bu husus sebebiyle araştırma, bağlam merkezli kuramlar doğrultusunda ele alınmıştır. 2015 ve 2017 yıllarında İran’daki alan araştırmaları sırasında doğum, evlenme ve ölüm üzerinde yapılan görüşmelerde bağlamına uygun olarak sözlü kaynaklar tarafından kullanılan atasözleri, çalışmada tercih edilmiş ve bu yönüyle de konu sınırlandırılmıştır. Bununla birlikte atasözlerinde birçok anlam olayına gönderme yaptığı bilinmekte ancak çalışmada bilhassa doğum, evlenme ve ölüm ile ilgili anlamlarına dikkat çekilmektedir. Araştırma sonucunda atasözlerinin, Türk dünyasının farklı coğrafyalarında olduğu gibi Hemedan sahasındaki geçiş dönemlerinin kilit noktalarına değinen temaları ön plana çıkardığı ve Türklerin kolektif bellek izlerinin atasözlerinde taşındığı tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: İran, Hemedan, Türk, atasözü, geçiş dönemleri., Iran, Hamadan, Turk, proverb, transitional periods More less

İran Merkezi Bölgesi Türklerinde Ağaç Kültü

Faruk GÜN

Article | 2023 | Motif Akademi Halkbilimi Dergisi16 ( 41 )

Türk kültürü ve eski Türk inanışında tabiat kültleri içinde bulunan ve Orhun Abidelerinde kutsal yer su şeklinde geçen ağaç, kutsalların mekânı olması, evrenin merkezinde bulunması ve Türeyiş efsanelerine konu edilmesi nedenleriyle geçmişten günümüze Türk kültüründe önemli bir öge olarak varlığını sürdürmüştür. Ağaç kültü, sadece Türk inanç sistemi ile Türk mitolojisindeki hususlarıyla değil, ölümsüzlüğü ve yeniden doğuşu simgelemesi, verimli oluşu ve kutsallığı yönleriyle insanlar üzerinde psikolojik tesirler bırakmıştır. Söz konusu etki, çeşitli memoratlar yoluyla günümüze de aktarılmıştır. Bu sebeple Türk coğrafyalarında olduğu g . . .ibi İran sahası Merkezi bölgesindeki Türkler arasında da uygulanan ritüel ve pratiklerle kült olma özelliğini sürdürmüştür. Araştırmada Merkezi bölgesindeki ağaç kültünün Türk inanç dünyasındaki yeri üzerinde durulduktan sonra kutsal ağaçlar etrafında oluşan uygulama ve pratikler ile geçmişten günümüze kutsal kabul edilen ağaçlar ele alınacaktır. Araştırmada kullanılan veriler, 2019 yılında bölgedeki sözlü kaynaklardan toplanan folklorik malzemelerden oluşmaktadır. Araştırma, Merkezi bölgesinde hem önceki yıllarda varlığını belli bir süre korumuş ancak çeşitli nedenlerden dolayı kesilmiş, yakılmış ağaçlarla hem de bölgede hâlâ varlığını sürdüren ağaçlarla sınırlandırılmıştır. Bölgenin ağaç kültüyle ilgili güncel bir bilginin bulunmaması, Merkezi bölgesinde konuyla ilgili bütüncül bir çalışmanın zaruretini doğurmuştur. Araştırma neticesinde Merkezi bölgesindeki Türkler arasında varlığını koruyan ağaç kültünün farklı Türk coğrafyalarındaki ağaç kültleri ile gerek fikrî yönde gerekse de pratik ve uygulamalar noktasında benzerlikler taşıdığı tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: İran, Merkezi, Türk, Kült, Ağaç, Iran, Central, Turk, Cult, Tre More less

Mahremiyetin Sosyal Medya ile Dönüşümünü Türk Kültüründeki Kapı Mefhumu Üzerinden Okumak

Adil AKTAŞ

Article | 2023 | Korkut Ata Türkiyat Araştırmaları Dergisi ( Özel Sayı 1 )

Geleneksel Türk evlerinde kapı, bulunduğu meskenin bir parçası olmanın ötesinde aile mahremiyetinin korunmasını sağlamaktadır. Türk kültürünün beslendiği İslam inancının da etkisiyle geleneksel Türk aile yapısı, mahremiyetin gereği olarak korunması, yabancılara teşhir edilmemesi, ağyardan gizlenmesi gereken gizli bir alan olagelmiştir. Meskeni oluşturan ev, bahçe, duvarlar, odalar vb. tüm unsurların imarı bu mahremiyeti sağlayacak şekilde düzenlenmiştir. Başka bir ifadeyle yaşamın devam ettiği meskenler yaşam tarzına göre dizayn edilmiştir. Ancak günümüzde sosyal medyanın, hayatın her alanında kullanılır olmasıyla birlikte oluşan ye . . .ni davranış kalıpları insanların yaşam tarzını etkileyerek değişim ve dönüşümlere neden olmaktadır. Bu değişim ve dönüşümlerden biri de mahremiyet anlayışı ve alanının genişlemesidir. Geleneksel yapıda gizliliğinden dolayı ağyarla paylaşılmayan, kapının dışında tutulan, mahrem alana dahil edilmeyen durumlar, sosyal medyanın etkisiyle mahrem-mahrem olmayan ayrımı yapılmaksızın genele açılmış ve paylaşılır hâle gelmiştir. Kullanıcılar kendi varlıklarını diğerlerine kanıtlamak, görünür olma, dikkat çekmek için sürekli ve her defasında bir öncekinden daha özel paylaşımlarda bulunmaktadır. Ayrıca aynı kullanıcı başkasının ne durumda olduğunu merak ederek onun paylaşımlarını sürekli takip etmek zorunluluğu yaşamaktadır. Bu durum toplumda bilinmesi gerekmeyen durumların başkaları tarafından bilinmesine ve mahremiyetin çerçevesinin genişlediği bir yapıya evrilmesine neden olmaktadır. Buradan hareketle bu araştırmada, Türk kültüründe mahremiyet anlayışı ve bu mahremiyeti sembolize eden kapı mefhumu, sosyal medya odağında ele alınarak incelenmiş, sosyal medyanın, Türk toplumunun mahremiyet anlayışında yapmış olduğu değişiklikler üzerinde durulmuştur. Anahtar Kelimeler: Türk kültürü, kapı, mahremiyet, sosyal medy More less

Kırgızlara Türkiye Türkçesi Öğretiminde C1 Seviyesindeki Öğrencilerin Konuşma Becerisi Performans Düzeylerinin Saptanması

Sibel BARCIN

Article | 2023 | RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi ( Özel Sayı 12 )

Dil öğretiminde okuma, dinleme, konuşma ve yazma becerilerinin rolü büyüktür. Bu araştırmada C1 seviyesinde Türkiye Türkçesi öğrenmekte olan Kırgız öğrencilerin konuşma becerisi performans düzeylerinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Araştırmaya Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesinde C1 seviyesinde Türkiye Türkçesi öğrenmekte olan 26 öğrenci katılmıştır. Bu araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması kullanılmıştır. Bu çerçevede öğrencilere günlük hayatta sıklıkla karşılaşabilecekleri birer soru sorulmuştur. Konuşma için konu belirlerken hangi amaçla konuşulacağına önem verilmiştir. Öğrencilerin performans düzeyleri . . .ni daha güvenilir şekilde ölçülmesi için dereceli puanlama anahtarından faydalanılmıştır. Verilerin çözümlenmesinde telaffuz ve vurgu dikkate alınmıştır. Araştırmada elde edilen bulgular değerlendirildiğinde öğrencilerin Türkiye Türkçesini genel olarak doğru seslendirebildikleri tespit edilmiştir. Bir diğer bulguya göre bazı öğrencilerin konuşmalarında ana dillerini yansıttıkları görülmüştür. Bu doğrultuda öğrencilerin konuşma becerilerini geliştirmek üzere etkinliklerin hazırlanması önerilmiştir. Anahtar Kelimeler: Kırgızlara Türkiye Türkçesi öğretimi, konuşma becerisi, telaffuz, vurg More less

GELENEKTEN MODERNİTEYE İRAN TÜRKLERİ ÂŞIK İCRA MEKÂNLARI: HEMEDAN BÖLGESİ ÖRNEĞİ

Faruk GÜN

Article | 2023 | Folklor Akademi Dergisi6 ( 3 )

Türk dünyasının önemli kültür ögelerinden olan âşıklık geleneği, İran coğrafyasında Erdebil, Tebriz, Urmiye, Zencan, Kazvin, Merkezi ve Hemedan gibi bölgeler başta olmak üzere Türklerin yaşamakta olduğu birçok vilayette canlı şekilde sürdürülmektedir. İran Türk âşıklık geleneği, âşık sayısı, hikâye ile âşık havası çeşitliliği, müzik aleti zenginliği ve farklı icra mekânlarıyla kültürün birçok noktasına temas eden bir yapıya sahiptir. Âşıklık geleneğinin söz konusu hususiyetlerini içinde barındıran bölgelerden Hemedan coğrafyasında âşık icraları, geleneksel ve elektronik mekânlar olmak üzere iki alanda halka ulaşmaktadır. Bu bağlamda . . . kültürün halka aktarılarak temas kurduğu geleneksel mekânlar arasında dost meclisleri, köy evleri, düğünler / toylar, sünnet törenleri / uşak kesme, âşık bayramları, doğum günleri, anma programları, şiir geceleri, diğer etkinlikler / şölenler / ceşnler bulunurken modern dönemde İran Türkleri arasında meydana gelen sosyokültürel değişimler sebebiyle İsteriyo Ahmedî Müzikevi, internet / sosyal medya, radyo ve televizyon gibi elektronik icra mekânları da âşıklık geleneğine dâhil olmuştur. Bölgedeki icra mekânları, 2015, 2017-2018 yıllarında İran’da yapılan alan araştırmaları sırasında gözlem ve mülakat metotlarıyla tespit edilmiştir. Söz konusu yıllarda kahvehaneler, Hemedan âşıklık geleneğinin icralarının yapıldığı alanlardan biriyken 2023 yılında bölge hakkında yapılan araştırmalarda artık âşıkların icra mekânları arasında olmadığı ve gelenekteki yerinin sembolik bir hâl aldığı görülmüştür. Buna bağlı olarak bölgede sünnet törenleri / uşak kesme, âşık bayramları, anma programları, doğum günleri ve şiir gecelerinde yapılan âşık icralarının son yıllarda arttığı ve âşıklık geleneğinin önemli icra mekânlarından biri hâline geldiği tespit edilmiştir. Alan araştırmaları esnasında belirlenen âşık icra mekânları çalışmada bağlamsal kuramlar çerçevesinde ele alınmış, geçmiş ve günümüzdeki yapısı kültürel değişim ve dönüşümler ekseninde yeniden şekillenmesi sebebiyle incelenmesi hedeflenmiştir. Çalışmanın ortaya konmasında ise nitel araştırma yöntemlerinden etnografik modelden istifade edilmiştir. Bu bağlamda Hemedan âşıklık geleneğinin icra mekânları bir yandan çağın gerekleri sonucu geleneksel mekânlarda bir değişim yaşarken diğer yandan da çağın ve dolayısıyla toplumun isteklerine cevap verebilmek maksadıyla yeni icra mekânlarıyla halkın karşısına çıktığı görülmüştür. Anahtar Kelimeler: İran, Hemedan, âşıklık geleneği, geleneksel icra mekânları, elektronik icra mekânları More less

Türkçeyi Yabancı Dil Olarak Öğrenen Öğrencilerin Öğrenen Özerkliği Algısı ile Türkçe Öğrenmeye Yönelik Kaygıları

Semih BABATÜRK | Ahmet Buğra İNALÖZ

Article | 2023 | Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi43 ( 1 )

Bu çalışmanın amacı, Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen öğrencilerin öğrenen özerkliği algısı ile Türkçe öğrenmeye yönelik kaygıları arasındaki ilişkileri belirlemektir. İlişkisel tarama modelindeki araştırmanın örnekleminde 316 üniversite öğrencisi bulunmaktadır. Araştırmanın verileri Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretimine Yönelik Öğrenen Özerkliği Ölçeği ve Yabancıların Türkçe Öğrenme Kaygıları Ölçeği ile toplanmıştır. Verilerin analizinde betimsel istatistikler, t-testi, ANOVA ve Pearson korelasyon katsayısı kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre katılımcılar oldukça yüksek düzeyde bir öğrenen özerliğine sahiptir. Katılımcı . . .ların öğrenen özerkliği algısı toplam puandaki görüşleri cinsiyete ve öğrencinin geldiği yerleşim birimine; süreç boyutundaki görüşleri cinsiyete göre farklılaşmaktadır. Öğrencilerin Türkçe öğrenmeye yönelik kaygıları ise oldukça düşük düzeydedir. Katılımcıların Türkçe öğrenmeye yönelik kaygıları, ders süreci, gündelik hayat ve anlama-anlatma sürecindeki kaygıları ana dile göre farklılaşmaktadır. Araştırmaya katılan öğrencilerin öğrenen özerkliği ve alt boyutlarına ilişkin algıları ile Türkçe öğrenme kaygısı ve alt boyutları arasında ters yönde, düşük düzeyde ve istatistiksel olarak anlamlı ilişkiler vardır. Buna göre Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen öğrencilerin öğrenen özerkliği algısı arttıkça, Türkçe öğrenmeye yönelik kaygılarının azaldığı ya da öğrencilerin öğrenen özerkliği algısı azaldıkça, Türkçe öğrenmeye yönelik kaygılarının arttığı söylenebilir. Anahtar Kelimeler: Yabancı dil olarak Türkçe, Öğrenen Özerkliği, Türkçe Öğrenme Kaygıs More less

KIRGIZİSTAN’DA BİR MEMORAT ÖRNEĞİ ALBASTI VE FEMİNİST BAKIŞ AÇISI

Rifat NERGİZ

Article | 2023 | Folklor Akademi Dergisi6 ( 1 )

Hemen hemen tüm toplumlarda uyku esnasında insana huzursuzluk verdiğine inanılan tuhaf varlıklarla ilgili hikâyeler anlatılmaktadır. Bir dış kuvvet tarafından baskıya maruz kalan insanlar her şeyin farkında olmakla birlikte hiçbir şey yapamamaktan şikâyet etmektedirler. Bazen de bazı tuhaf sesler duyup tuhaf görüntüler görüp onlarla iletişime girmektedirler. Bunlardan birinin Türk halklarındaki genel adı Albastıdır. Bu tip halk inanışlarına memorat denmektedir. Memoratlar insanların günlük hayatlarını etkileyen günlük hayatla ilgili sözlü ve korkutucu anlatımlardır. Bu hikâyelerin kökeni ve kaynağı doğaüstü varlıklardır. Olaylar anl . . .atıcının kişisel katkılarıyla güçlenir ki bunun nedeni olarak da insanoğlunun bazı olaylar karşısında mantıklı ve gerçekçi bir yaklaşım sergileyememesi gösterilebilir. Bu öyküler genelde korkutucu ve yasaklayıcı hikâyeler olup mitolojik dayanakları olan sözlü anlatılardır. Buradaki amaç özellikle genç nesillere kapalı yoldan öğütler verip onları eğitmektir. Memoratlarda olağanüstü varlıklar genelde; cinler, ruhlar, şeytan ve insanda korku duygusunun peyda olmasını sağlayan varlıklardır. Bu varlıkların evin içinde bazen tuhaf sesler çıkardığına da inanılmaktadır. Genelde uyku ile uyanıklık arasında nefes alışveriş ile ilişkili olduğu düşünülen uyku esnasında adeta felç geçirmişçesine kişinin hareket etmesini engelleyen ve Kırgızlar arasında Albastı olarak adlandırılan bu varlıkla ilgili birçok hikâye anlatılagelmektedir. Tıpkı yukarıda bahsedildiği gibi insana uyku anında gelen bu mitolojik varlık insanı boğmaya çalışır. O esnada dumana benzeyen mahluk beni tuttu., Şeytanın azabından Allah’a sığınırım diyerek boğucu ve ıslık çalan bu varlığın uzaklaştırıldığına inanılır. Dinin de etkisiyle kişiler dualar, sureler hatta ayetler okuyarak ve muska yaptırarak bu varlıklardan kurtulmaya çalıştığı gibi ardıç yakıp tütsüleme yaparak da kötü ruhlardan evler, iş yerleri hatta pazar gibi açık alanları bile arındırmaya çalışırlar. Kırgızlarda Albastı doğaüstü güçlere inanmayan inanların bile uykusunda yakalanmış olduğu tabiat üstü bir varlıktık. Genelde çirkin bir kadın siluetinde ortaya çıkması ve kadınının şeytanla özdeşleştirilmesi sebebiyle Bişkek’teki feminist gençler bu duruma tepki göstermektedirler. Bunun nedeni olarak da ataerkil toplumun kadını küçümsemesi, ona belirli rolleri biçmesini göstermektedirler. Anahtar Kelimeler: Albastı Bastı, şeytan, memorat, mitoloji, Kırgızista More less

Первопризнаки концептов богатство и wealth в русской и английской языковых картинах мира

Meerim MENDEŞEVA

Article | 2021 | Вестник Кемеровского государственного университета26 ( 4 )

Цель – описать и сопоставить мотивирующие признаки концептов богатство и wealth. Для выявления всего спектра мотивирующих признаков привлечено 11 этимологических словарей русского языка, 7 этимологических и 4 толковых словаря английского языка, в которых приводится история развития слова wealth. Задачи: 1) проанализировать слова богатство и wealth – основные репрезентанты изучаемых концептов – в этимологических и толковых словарях русского и английского языков; 2) выявить все мотивирующие признаки концептов богатство и wealth; 3) сравнить полученные данные в свете теории ментальности. Актуальность работы: в русской языковой картине . . .мира определяется спектр областей, связанных с представлениями о богатстве, их восприятии в аспекте первопризнаков в двух языковых картинах мира. Научная новизна: впервые определяются мотивирующие признаки концептов богатство и wealth, которые рассматриваются в аспекте теории ментальности. У русского концепта богатство выделено 15 мотивирующих признаков, которые можно объединить в 5 блоков: 1. Материальное состояние: (большое личное) имущество; (из)обилие; пища; скот; (благо)состояние; хлеб / жито. 2. Распределение ресурсов: Бог; господин; назначать / давать / наделять. 3. Выделенная часть: достояние / доля; удел. 4. Духовное достояние: благо / блага; счастье. 5. Ценности: духовные ценности; (материальные) ценности. У английского концепта wealth отмечено 14 мотивирующих признаков, которые можно представить в виде 3 блоков: 1. Материальное состояние: благополучие; благосостояние; добро; достаток; изобилие / избыток; (большое) имущество (любого вида); собственность. 2. Ценности: драгоценности; (материальные) ценности; накопления; сокровища. 3. Духовное достояние / состояние: благоденствие / процветание; (общественное) благо; счастье More less

Kırgız Edebiyatında Olumlu Kahramanlara Dair

Kemal GÖZ

Article | 2016 | MANAS Journal of Social Studies (MJSS) - MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi5 ( 2 )

1934 yılında toplanan Sovyet Yazar Birlikleri Kurultayında dönüm noktası niteliğinde önemli kararlar alınmıştır. Bu kararlar neticesinde adına olumlu kahraman denilen bir kavram edebiyatta yer etmiştir. Bu yazıda Kırgız edebiyatındaki | olumlu kahramanlar | kavramı üzerinde durulacaktır. Olumlu kahramanların tarih içerisinde uğradıkları değişim de irdelenerek edebiyatın gelişim safhasında aldıkları rol üzerinde durulacaktır. Olumlu Kahramanların edebiyatta hizmet ettikleri amaç ve bunun yanında devrim romantizminin olumlu kahramanlarla iç içe kullanılması gibi konular genel itibariyle Sovyet özelde ise Kırgız edebiyatının nasıl anla . . .şılması gerektiğine dair ipuçları vermekte Sosyolojik araştırmalar açısında edebiyatın rolünün özellikle tek merkezden yönetilen sistem edebiyatlarının anlaşılması ile artacağı fikri benimsenmektedir. Ayrıca Sovyetlerin oluşturmaya çalıştığı toplumsal hafızada olumlu kahramanların edindiği rol de önemli bir konu başlığı olarak karşımızda durmaktadır. - Keywords: Olumlu Kahramanlar, Cengiz Aytmatov, Salican Cigitov, Andrey Jdano More less

Our obligations and policy regarding cookies are subject to the TR Law on the Protection of Personal Data No. 6698.
OK

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms