Filters
Filters
Found: 90 Piece 0.002 sn
Publication type [2]
Index Type 2 [1]
National/International [2]
ИМЯ СОБСТВЕННОЕ В СТРУКТУРЕ ХУДОЖЕСТВЕННОГО ТЕКСТА

Aynura Kabatay Kızı

Article | 2023 | Бюллетень науки и практики / Bulletin of Science and Practice9 ( 8 )

В статье рассматриваются имена собственные в рамках макротекста на примере текстов современных авторов. Раскрывается роль поэтонимов при работе с образом героя: именование как показатель социального статуса, самовосприятие имени, имя в коммуникативных ситуациях и др. В настоящее время мы наблюдаем увеличение интереса к изучению ономастики, включая литературную ономастику. Художественное произведение представляет собой особую область функционирования имен собственных: здесь слова соотносятся не только с реальным миром, но и с созданной действительностью; не только с современным дискурсом, но и с языком самого произведения. В художест . . .венном тексте онимические единицы устанавливают ассоциативные связи, переосмысливаются сначала автором, а затем читателем. Поэтому имена собственные являются важным компонентом в системе средств художественной выразительности. Изучение имен собственных в художественном произведении проясняет авторский замысел, а также позволяет более глубоко и полно интерпретировать текст. Актуальность исследования заключается в том, что работ, посвященных изучению языка современной прозы не так много, кроме того, в научной литературе недостаточно полно изучена роль имен собственных в произведениях художественной литературы. Предметом данного исследования являются имена собственные в художественном тексте. Объектом нашего исследования выступают имена собственные художественного текста в современной прозе. Цель работы - выявить специфику ИС и их роль в структуре художественного текста на примере текстов современных авторов. Материалом явились имена собственные, полученные методом сплошной выборки из текстов современных авторов. Теоретико-методологической основой стали труды отечественных и зарубежных лингвистов. При анализе практического материала использовался описательный метод, производилась систематизация ономастических единиц, а также обобщение относительно связующей роли данных языковых элементов в художественном тексте. Задачи: определить функции онима в художественном тексте, определить особенности имен героев в произведениях современных авторов, определить их стилистические функции. В ходе исследования были использованы метод сплошной выборки при отборе языкового материала (имен собственных) и описательный метод при анализе имен собственных. Результаты: имя является носителем определенного значения, в котором отражается концептуальный замысел автора. Установлено, что выбор имен собственных в художественном произведении определяется контекстом и подчиняется авторскому замыслу. Выводы: имена собственные играют особенно важную роль в структуре художественного текста, служа ключом для выражения авторской творческой индивидуальности, принципов, убеждений и отношения к реальному миру. Если писатель удачно выбирает имя для своего героя, то такое имя приобретает определенную семантико-стилистическую нагрузку и углубляет эмоционально-художественное впечатление как от данного образа, так и от всего произведения в целом. Ключевые слова: художественный текст, имя собственное, поэтоним, ономастикон, персонаж, вторичная реальност More less

DİNİ BİR EPİK OLARAK MESİH: İNANÇ SİSTEMLERİNİN SİNEMATOGRAFİK ANLATIMI

Niyazi AYHAN

Article | 2023 | Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (ÇÜİFD)23 ( 2 )

Ahir zamanda gelecek bir kurtarıcı olarak Mesih ve Mehdi inancının sadece İslam kültüründe değil, neredeyse diğer bütün din ve kültürlerde ve özellikle Yahudi ve Hristiyan inancında yer aldığı görülmektedir. Medeniyetlerin hiçbir zaman mutlak saf olmadığı ve insanların, değişik kültürlerden daima etkilendiği gerçeği göz önüne alınırsa, insanlık tarihinde Mehdi ve daha sonraları ortaya çıkan Mesih inancının dinlerde müşterek bir fenomen oluşu yadırganmamalıdır. Mesih ve Mehdi, kavramsal olarak kültürler ve dinler arası ortak bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. İslam öncesi inançlarda da rahatlıkla görebildiğimiz bu inanışın özelli . . .kle buhran dönemlerinde yoğunlaştığı görülmektedir. Bu çalışma, The Messiah adlı Netflix dizisinin sinematografik anlatımına odaklanarak farklı inanç sistemlerinin sinematografik anlatım biçimlerini keşfetmeyi amaçlamaktadır. Bu çerçevede, Netflix dizisinin sinematografik anlatımını incelemek için tematik analiz, karakter analizi: Greimas eyleyenler modeli, karakterlerin içsel çatışmaları ve diğer insanlarla ilişkileri, karakterlerin dini ve kültürel bağlamı, Mesih’e ilişkin dini göstergeler: mucize gösterimleri üzerine değerlendirmeler gibi sinematografik anlatının temel unsurları kullanılarak bir analiz gerçekleştirilmiştir. Söz konusu analiz, sinema ile kültürel ve dini içeriklerin bir araya geldiği karmaşık bir alanın anlaşılmasında katkıda bulunmayı hedeflemektedir. Anahtar Kelimeler: İslam Mezhepleri Tarihi, İletişim, Sinematografi, Mesih, Mehdi More less

Symbolic construction of cinematographic reality about alawite mindset in the film 'one voice splits night' = 'Bir Ses Böler Geceyi' Filminde Alevi Zihniyetine İlişkin Sinematografik Gerçekliğin Simgesel İnşası

Murat Sadullah ÇEBİ

Article | 2015 | Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi ( 74 )

Bu çalışmada, 'Bir Ses Böler Geceyi' adlı filmin anlam evrenini sarmalayan Alevi zihniyetine ilişkin sinematografik gerçekliğin sembolik inşası analiz edilmiştir. Adı geçen filmde inşa edilen Alevi zihniyetine ilişkin sembolik/sunumsal gerçekliğin kaynakları, çalışmanın temel araştırma problemi olarak belirlenmiştir. Bu çalışma, bahsi geçen filmin anlam evrenine kök salan Alevi zihniyetine ilişkin sembolik gerçekliğin inşasında kullanılan dil araçlarını, stratejilerini ve pratiklerini açığa vurmayı amaçlamıştır. Bu amaç doğrultusunda, Alevi zihniyetine ilişkin temsili gerçekliği inşa etmek için seçilen ve kullanılan göstergelerin ve . . . gösterge sistemlerinin sembolik, imalı ve çağrışımsal anlamları analiz edilmiştir. Nitel bir araştırma tasarımına, yorumlamacı ve kültürel araştırma paradigmalarına dayanan bu çalışma keşfedici ve betimleyici bir bakış açısı ile gerçekleştirilmiştir. RolandBarthes’ın 'göstergebilimsel analiz modeli', bu çalışmanın çözümleme aracı olarak kullanılmıştır. Bu araştırma Alevi zihniyet dünyasının inanç sistemine ilişkin önemli dayanak noktaları olan hümanizm, adalet, aydınlanma, sosyal hiyerarşi, muhasiplik, geleneğe bağlılık, düşkün/düşkünlük, ölüm, intihar, adab ve erkân gibi değer ve olguların film boyunca sembolik kurgular hâlinde temsil edildiklerini ortaya çıkarmıştır. Öte yandan sözü edilen filmde sinematografik anlamın en temel unsurları olan göstergeler, mit ve semboller kullanılarak anlamın örtülü yapısına ilişkin bir anlatı düzlemi oluşturulmuştur. Bu bağlamda filmin iki ana anlatı karakteri olan Süha ve İsmail’in hayatlarıüzerinden sosyal çevrelerine, inanç ve ideoloji dünyalarına ilişkin sinematografik gerçeklikler inşa edilmiştir. Filmin anlam evrenini kuşatan Hz. Ali, Cemevi, Erenler Meclisi, Sofuluk/Dedelik makamları, adab ve erkân, saz, post, çift ağızlı kılıç gibi sembol ve göstergelerin barındırdığı örtülü anlamlar, mitik bir anlam taşıyan beyaz güvercin göstergesi üzerinden Hacı Bektaş-ı Veli hakkında uyandırılmak istenen efsanevi çağrışım, Alevi zihniyetine ilişkin bir sinematik gerçekliğin simgesel inşasına hizmet etmektedir. - Anahtar Kelimeler: Alevi zihniyeti, sinematografik gerçeklik, simgesel inşa, film göstergebilimi, göstergebilimsel çözümleme Anahtar Kelimeler: Alevi zihniyeti, sinematografik gerçeklik, simgesel inşa, film göstergebilimi, göstergebilimsel çözümleme In this study, the symbolic construction of the cinematographic reality about the Alawite mind-set encapsulated the world of meaning of the movie 'One Voice Splits the Night', was analysed. Roots of symbolic/representational reality about the Alawite mind-set constructed in the world of meaning of the above-mentioned film, was determined as the main research question of the study. This study aims to reveal linguistic tools, strategies and practices used to construct the symbolic/representational reality about the Alawite mind-set rooted in the world of meaning of the aforementioned film. For this purpose, figurative, implicit and connotative meanings of signs and sign systems selected and used for the construction of representational reality about the Alawite mind-set were analysed. This research was conducted with an exploratory and descriptive perspective based on a qualitative research design, as well as interpretive and cultural research paradigms. The analysis method of this study is based on the 'semiotic analysis model' of Roland Barthes. The study has revealed that values and phenomena such as humanism, justice, enlightenment, social hierarchy, extra familial brotherhood, loyalty and respect for tradition, shunner/shunning, death, suicide, decency and rules of good manners shape reference points on the belief system of the Alawite mindset and are represented in the form of symbolic constructions throughout the film. On the other hand, a narrative level for the implicit structure of the meaning is constructed in the movie by using signs, myths and symbols which are the most basic components of the cinematographic meaning. In this context, through their social milieus, their worlds of belief and ideology cinematographic realities about the lives of S a and ̄smail, the two main narrative characters of the movie, were created. Implicit meanings included the signs and symbols like Hz. Ali, Jem house, assembly of saint, posts of sofuluk/dedelik, rules and conventions, baʇlama, Zulfiqar-double-edged sword of Hz. Ali-, the mythical connotation of belonging to Haci Bektash Veli by a dove carried a mythic meaning, serve the symbolic construction of a cinematographic reality about the Alawite mind-set. Keyword: alawite mind-set; cinematographic reality; symbolic construction; film semiotics; semiotic analysi More less

Avrupa Yeterlilikler Çerçevesi Referans Seviyeleri Üzerinden İletişim Eğitimi: “Kırgızistan Örneği”

Hakkı İŞCAN | Niyazi AYHAN

Article | 2017 | MANAS Journal of Social Studies (MJSS) - MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi6 ( 1 )

Sektörün talep ettiği teknik kalifiye elemana en yakın profile sahip mezunu yetiştirebilmek profesyonel sektörlerde kullanılan teknik becerilere uyum sağlayan mezunlar yetiştirmek ile mümkündür. Araştırmacıların oluşturdukları anket uygulaması ile sektör ile üniversitelerin uyumları değerlendirilmiştir. Bu bağlamda Kırgızistan’da iletişim eğitimi veren üniversitelerin sektör tarafından değerlendirilmesi araştırmanın genel konusunu oluştururken, çalışma sektör profesyonellerinin, iletişim fakültelerine bakışlarının belirlenmesini temel amaç olarak gütmektedir. Bu kapsamda araştırmanın örneklemi olarak iki devlet televizyon kanalı, ik . . .i de özel televizyon kanalı seçilerek kamusal televizyon kanallarından KTR ve ELTR : özel televizyon kanallarından ise Kanal 5 ve NTS yöneticilerine ve uzmanlarına anket uygulaması yapılmış, anketlerin analizini gerçekleştirmek üzere SPSS Programından faydalanılmıştır. Bu kapsamda Bişkek’te iletişim eğitimi veren üniversiteler bağlamında profesyonellerinin puanlandırılmaları doğrultusunda Avrupa Yeterlilik Çerçevesi Referans Seviyeleri baz alınarak bir değerlendirme yapılmış, Kırgızistan’da iletişim eğitimi veren üniversitelerin güçlü ve zayıf yönleri ortaya konulmuştur.Sektörün talep ettiği teknik kalifiye elemana en yakın profile sahip mezunu yetiştirebilmek profesyonel sektörlerde kullanılan teknik becerilere uyum sağlayan mezunlar yetiştirmek ile mümkündür. Araştırmacıların oluşturdukları anket uygulaması ile sektör ile üniversitelerin uyumları değerlendirilmiştir. Bu bağlamda Kırgızistan’da iletişim eğitimi veren üniversitelerin sektör tarafından değerlendirilmesi araştırmanın genel konusunu oluştururken, çalışma sektör profesyonellerinin, iletişim fakültelerine bakışlarının belirlenmesini temel amaç olarak gütmektedir. Bu kapsamda araştırmanın örneklemi olarak iki devlet televizyon kanalı, iki de özel televizyon kanalı seçilerek kamusal televizyon kanallarından KTR ve ELTR : özel televizyon kanallarından ise Kanal 5 ve NTS yöneticilerine ve uzmanlarına anket uygulaması yapılmış, anketlerin analizini gerçekleştirmek üzere SPSS Programından faydalanılmıştır. Bu kapsamda Bişkek’te iletişim eğitimi veren üniversiteler bağlamında profesyonellerinin puanlandırılmaları doğrultusunda Avrupa Yeterlilik Çerçevesi Referans Seviyeleri baz alınarak bir değerlendirme yapılmış, Kırgızistan’da iletişim eğitimi veren üniversitelerin güçlü ve zayıf yönleri ortaya konulmuştur More less

Типы рекламных стратегий в социальных сетях: на примере строительного сектора Кыргызстана = Types of Advertising Strategies on Social Media: on the Example of the Construction Sector of Kyrgyzstan

Gauhar BATIRKANOVA

Article | 2021 | Бюллетень науки и практики / Bulletin of Science and Practice7 ( 9 )

Любая производственная компания нацелена на сбыт своей продукции, предоставление услуги, увеличение производства и получение прибыли. Однако для удержания постоянных клиентов, поддержания конкурентоспособности и достижения новых высот на рынке, необходимо постоянно улучшать качество товаров или услуг, расширять круг потребителей. Следовательно, для формирования имиджа компании в сознании потребителей необходима организация эффективной рекламной деятельности. Реклама - творческий процесс, требующий очень тщательной организации. С появлением Интернета появилась возможность распространения рекламы не только в СМИ, но и в социальных сет . . .ях, т. к. последние стали единственной платформой для обмена информацией. Именно поэтому строительные компании Кыргызстана на примере Royal Construction рассматриваются в данной статье с точки зрения их деятельности в социальных сетях. В ходе исследования были проанализированы материалы, опубликованные вышеупомянутой компанией на своей странице в «Инстаграм» в период с 3 по 16 мая 2020 года More less

Mahremiyetin Sosyal Medya ile Dönüşümünü Türk Kültüründeki Kapı Mefhumu Üzerinden Okumak

Adil AKTAŞ

Article | 2023 | Korkut Ata Türkiyat Araştırmaları Dergisi ( Özel Sayı 1 )

Geleneksel Türk evlerinde kapı, bulunduğu meskenin bir parçası olmanın ötesinde aile mahremiyetinin korunmasını sağlamaktadır. Türk kültürünün beslendiği İslam inancının da etkisiyle geleneksel Türk aile yapısı, mahremiyetin gereği olarak korunması, yabancılara teşhir edilmemesi, ağyardan gizlenmesi gereken gizli bir alan olagelmiştir. Meskeni oluşturan ev, bahçe, duvarlar, odalar vb. tüm unsurların imarı bu mahremiyeti sağlayacak şekilde düzenlenmiştir. Başka bir ifadeyle yaşamın devam ettiği meskenler yaşam tarzına göre dizayn edilmiştir. Ancak günümüzde sosyal medyanın, hayatın her alanında kullanılır olmasıyla birlikte oluşan ye . . .ni davranış kalıpları insanların yaşam tarzını etkileyerek değişim ve dönüşümlere neden olmaktadır. Bu değişim ve dönüşümlerden biri de mahremiyet anlayışı ve alanının genişlemesidir. Geleneksel yapıda gizliliğinden dolayı ağyarla paylaşılmayan, kapının dışında tutulan, mahrem alana dahil edilmeyen durumlar, sosyal medyanın etkisiyle mahrem-mahrem olmayan ayrımı yapılmaksızın genele açılmış ve paylaşılır hâle gelmiştir. Kullanıcılar kendi varlıklarını diğerlerine kanıtlamak, görünür olma, dikkat çekmek için sürekli ve her defasında bir öncekinden daha özel paylaşımlarda bulunmaktadır. Ayrıca aynı kullanıcı başkasının ne durumda olduğunu merak ederek onun paylaşımlarını sürekli takip etmek zorunluluğu yaşamaktadır. Bu durum toplumda bilinmesi gerekmeyen durumların başkaları tarafından bilinmesine ve mahremiyetin çerçevesinin genişlediği bir yapıya evrilmesine neden olmaktadır. Buradan hareketle bu araştırmada, Türk kültüründe mahremiyet anlayışı ve bu mahremiyeti sembolize eden kapı mefhumu, sosyal medya odağında ele alınarak incelenmiş, sosyal medyanın, Türk toplumunun mahremiyet anlayışında yapmış olduğu değişiklikler üzerinde durulmuştur. Anahtar Kelimeler: Türk kültürü, kapı, mahremiyet, sosyal medy More less

RUSYA-UKRAYNA SAVAŞINDA İNSANİ DİPLOMASİ ARACI OLARAK TÜRKİYE’NİN YUMUŞAK GÜÇ KULLANIMI

Adil AKTAŞ

Article | 2022 | Tarih Okulu Dergisi / Journal of History School15 ( 61 )

Disiplinlerarası bir kavram olarak insani diplomasi, Uluslararası İlişkiler ile Halkla İlişkiler’in kesiştiği noktada yer almaktadır. Yaptırım, tehdit, muhtıra, zor kullanma, askeri güç vb. klasik/geleneksel diplomasi uygulamalarından farklı olarak insani diplomasinin temelinde sevdirme, cezbetme, kendi tarafına çekme, imaj ve algıları olumlu yönde değiştirme, itibar kazanma vb. yumuşak/ince güç uygulamaları bulunmaktadır. Ülkelerin bu tarz diplomasiye yönelmelerinde, teknolojik gelişmeler neticesinde kitle iletişim araçlarının kullanımının yaygınlaşması, küreselleşme ve küresel sorunlar doğal neden olarak kabul edilebilir. Ancak bu . . . yeni diplomasi anlayışının, klasik uygulamalara göre daha az maliyetli ve daha uzun süreli olumlu etkiler bırakması da önemli bir tercih nedenidir. Bu bağlamda çalışmada, Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye’nin yürütmüş olduğu insani diplomasi uygulamalarının Türkiye ve dünya kamuoyundaki etkilerini ortaya koymak amaçlanmıştır. Dolayısıyla da çalışmanın konusunu, bu savaşta Türkiye’nin insani diplomasi uygulamaları ve bu uygulamaların savaşın seyrine olan etkileri oluşturmaktadır. Rusya-Ukrayna Savaşı ve insani diplomasi odak alınarak literatür taraması ve doküman analizi yöntemiyle oluşturulan bu çalışmanın sonucunda, Türkiye’nin dış politikasını şekillendiren bu tarz insani diplomasi uygulamalarının, savaşı sona erdirmese bile uluslararası kamuoyunda Türkiye’nin imajına katkı sağlayarak algıları olumlu yönde etkilediği gibi her iki ülkeyle de ikili ilişkileri sürdürebilme adına olumlu sonuçlar doğurduğu anlaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Rusya-Ukrayna savaşı; Türkiye; insani diplomasi; yumuşak gü More less

Communicating with Voters in Social Networks: The Case of 2011 Presidential Elections in Kyrgyzstan

Elira TURDUBAEVA

Article | 2013 | Mediterranean Journal of Social Sciences4 ( 9 )

This study analyzes online electoral campaigns of candidates for 2011 Presidential Elections in Kyrgyzstan in order to explore interactivity – as a way for improving participation, information, and interest, and the relationships between civil society and parties – within the websites and social network accounts of the candidates. The election involved 19 candidates to the presidency. Total 13 websites, 5 Facebook accounts, 6 Twitter accounts and 4 Odnoklassniki of candidates were monitored during election campaign period of 25 September and 27 October 2011.

A multi-national validity analysis of the Personal Report of Communication Apprehension (PRCA-24)

Gülzada STANALİYEVA | Bakıtbek ORUNBEKOV

Article | 2019 | Annals of the International Communication Association43 ( 3 )

Methodological issues abound when conducting cross-cultural research. In this manuscript we discuss three methodological issues present in many cross-cultural communication studies: lack of geographic diversity, reliability, and validity. To explore these issues the Personal Report of Communication Apprehension (PRCA-24) is assessed. The PRCA-24 serves as an exemplar of a US-designed and -validated measure frequently used outside the US without tests of validity or measurement invariance. In fact, since 1990 less than 10 studies have reported validity results, often citing fit issues. The PRCA-24 was administered to respondents from . . . 11 countries and failed to yield acceptable fit statistics in all samples, showing poor construct validity. Implications for cross-cultural research are discussed, with particular emphasis on recommendations for increased cross-cultural methodological rigo More less

A Study on the Relationship Between Social Privacy Transformation and WhatsApp Status-Sharing Feature = Toplumsal Mahremiyet Dönüşümü ve WhatsApp Durum Paylaşma Özelliği İlişkisi Üzerine Bir İnceleme

Adil AKTAŞ

Article | 2023 | Eskiyeni ( 48 )

As social media has become an intensive part of human lives, the concept of privacy has become an actual question again. Due to security measures, it has become the norm to be monitored by surveillance cameras at many moments of life or to collect private information in data stores. Such normalization has facilitated the adaptation of the network society to the transparent, visible, public lifestyle offered by social media, and despite the violation of privacy, posting a status is implemented. The influence of every new technological device on human life is a reality that has been observed throughout history. Mobile smartphones, whi . . .ch have become a part of everyday life with the network society, and social media applications that can be used through these phones regardless of time and place have created new behavioral patterns in their users. Special situations, hidden from strangers in society and met with sanctions such as shaming, condemnation, and exclusion, because their disclosure is not welcomed, have become easily presented to the public eye. This shows that privacy has expanded among social media users, who constitute a large part of society. From this point of view, in this study, whether WhatsApp status-sharing feature, which allows sharing photos and short videos, transforms privacy, and creates new behavioral patterns for its users, was examined with a relational screening model. Academic studies on the impact of social media on the understanding of privacy have recently gained intensity, but research has yet to be found on the WhatsApp status-sharing feature, which makes this research important. The study aims to participate in the discussions in the literature on the concept of privacy and social media, which has become an actual question again, and to contribute to the literature by addressing the discussion in the context of the WhatsApp status-sharing feature. From the analysis results, it was concluded that new behavioral patterns merged in users, the understanding of privacy changed, and the scope of the concept expanded. Keyword: sociology; social media; privacy; network society; WhatsApp; status-sharing feature Sosyal medyanın insan yaşamında yoğun bir şekilde yer almasıyla birlikte mahremiyet kavramı yeniden sorgulanmaya başlanmıştır. Güvenlik politikaları gereği hayatın birçok anında güvenlik kameraları tarafından gözetleniyor veya özel bilgilerin veri depolarında toplanıyor olması hayatın normali haline gelmiştir. Bu normalleşme ağ toplumu insanının, sosyal medyanın sunmuş olduğu şeffaf, görünür, herkese açık yaşam tarzına uyumunu kolaylaştırmış, paylaşımlar mahremiyet ihlaline rağmen yapılır olmuştur. Üretilen her yeni teknolojik aletin insan yaşamına etkisi tarih boyunca gözlemlenegelen bir gerçekliktir. Ağ toplumuyla birlikte gündelik yaşamın bir parçası olan mobil akıllı telefonlar ve bu telefonlar aracılığıyla zamana ve mekâna bağlı olmaksızın kullanılabilen sosyal medya uygulamaları, kullanıcılarında yeni davranış kalıpları oluşturmuştur. Toplum içerisinde ağyardan gizlenen ve ifşa edilmesi hoş karşılanmadığı için ayıplama, kınama, dışlama gibi yaptırımlarla karşılık bulan özel durumlar, rahatlıkla toplumun nazarına sunulur hale gelmiştir. Bu durum, toplumun büyük bir kesimini oluşturan sosyal medya kullanıcılarında mahremiyet kavramının çerçevesinin genişlediğini göstermektedir. Buradan hareketle bu araştırmada, fotoğraf ve kısa video paylaşmaya imkân veren WhatsApp durum paylaşma özelliğinin, mahremiyeti dönüştürerek kullanıcılarında yeni davranış kalıpları oluşturup oluşturmadığı ilişkisel tarama modeliyle irdelenmiştir. Sosyal medyanın mahremiyet anlayışına etkisi üzerine yapılan akademik araştırmalar son zamanlarda yoğunlaşmıştır, ancak WhatsApp durum paylaşma özelliği özelinde bir araştırmaya rastlanmamıştır, bu yönüyle araştırma önem arz etmektedir. Yeniden sorgulanmaya başlanan mahremiyet kavramı ve sosyal medya üzerine literatürde yapılan tartışmalara ortak olmak, tartışmayı WhatsApp durum paylaşma özelliği bağlamında ele alarak literatüre katkı sağlamak hedeflenmiştir. Analizler sonucunda elde edilen çıkarımlardan, kullanıcılarda yeni davranış kalıpları oluştuğu, mahremiyet anlayışının değiştiği, kavramın kapsam alanının genişlediği sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Sosyoloji, Sosyal Medya, Mahremiyet, Ağ Toplumu, WhatsApp, Durum Paylaşma Özelliğ More less

Gazete Haberlerinde Okur Temsilcisinin Rolü Üzerine Karşılaştırmalı Bir İnceleme

Hamza ÇAKIR

Article | 2017 | MANAS Journal of Social Studies (MJSS) - MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi6 ( 1 )

Haber ile bilginin toplayıcısı ve hedef kitleye ulaştırma aracı olarak görülen medya, temel görevlerini yerine getirirken, tarafsız ve doğru yayıncılık hizmetini yerine getirme sorumluluğunu taşımalıdır. Basının en önemli sorumluluğu haberi ve bilgiyi gerçeğe en yakın biçimde aktarmaktır. Ancak, siyasi ve ekonomik baskılar, kurumsal ve kişisel etkenler, bireylerin en temel hakkı olan iletişim hakkı ve özgürlüğünün sekteye uğramasına sebep olabilmektedir. Bunların önüne geçebilmek, kamuoyu karşısında saygınlığı olan bir medya yaratmak ve devlet otoritesinin basına müdahalede bulunmasını önlemek için medyanın kendi kendini denetlemesi . . ., yani ‘özdenetim’ ya da ‘oto – kontrol’ sistemi getirmesi önemlidir. Türk medyasında özdenetimi gerçekleştirmek üzere çeşitli uygulamalar bulunmaktadır. Bu uygulamalardan biri de ombudsmanlıktır. Medya ombudsmanlığı, medyada özdenetim ve sosyal sorumluluk olgusunun önemli ve etkin uygulama alanlarından biridir. Okuyucular ile gazete çalışanları arasında bir denge kuran okur temsilcisi (ombudsman) son yıllarda Türkiye’de giderek yaygınlaşmaktadır. Okur temsilcisinin en önemli işlevlerinden biri : gazete haberlerinde etik standartların yükseltilmesine katkıda bulunmaktır. Okurların gazete içerikleri hakkındaki şikâyetlerini dinleyerek onlara köşesinde yanıt veren okur temsilcisi, gazete ile okuyucu arasında bir köprü işlevi görür. Okuyuculara yanıt veren ve okuyucu şikâyetleri ile ilgili olarak gazete çalışanlarını uyaran okur temsilcisi, haberlerin daha nitelikli bir şekilde sunulmasını ve böylece okuyucu gözünde gazetenin saygınlığını arttırmayı amaçlar. Gazete haberlerinde önemli işlevler üstlenen okur temsilcisinin söz konusu işlevlerini ne ölçüde yerine getirebildiği araştırılması gereken bir konudur. Çalışmamızın amacı, Türk yazılı medyasında okur temsilciliği uygulamalarının yerini, yaygınlığını ve önem derecesini ortaya koymaktır. Bunu yaparken 07 Mart – 04 Nisan 2016 tarihleri arasında Milliyet, Hürriyet, Cumhuriyet ve Sabah gazetelerinin okur temsilciliği köşelerinde yer alan konuları içerik analizi bağlamında inceleyerek elde edilen bulguları değerlendirmiş olacağız. Bu değerlendirme sonucunda Türk yazılı medyasında okuyucunun görüş ve önerilerinin ne ölçüde dikkate alındığı veya hangi gerekçelerle dikkate alınmadığı üzerinde durmaya çalışacağız More less

Reception Analysis for Violence and Reproduction Against Women in Turkish Media

Türker ELİTAŞ

Article | 2020 | MANAS Journal of Social Studies (MJSS) - MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi9 ( 4 )

The TV public spot entitled March 8 8 women, which was selected as an example in this research and broadcasted on Turkish television, was specially prepared for women's day as a project against violence on women. However, there is a discrepancy between the intended target and the content presented. Based on this idea, how the public spotlight is received by the audience has been analyzed using the method of reception analysis. In addition, the media-violence-society relationship was tried to be resolved by interpreting the participants' position in society and their thoughts on violence against women. Within the scope of the researc . . .h, interviews were conducted separately with 20 participants, consisting of university students, at different times and places. Of the 20 participants selected from among students of different family and social class types, with different political views and studying in different faculties, 10 were male and 10 were female. The age range of the participants ranged from 18 to 27 More less

Our obligations and policy regarding cookies are subject to the TR Law on the Protection of Personal Data No. 6698.
OK

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms